MENÜ

Halep oradaysa arşın da burada !

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Son iki gündür kadınların 1 numarası Romen Simona Halep’i izliyorum. Her geçen gün yeteneğinin üzerine koyuyor. Belçikalı Kiki Mertens önünde bilhassa ilk sette öyle bir oyun ortaya koydu ki bana resmen “bu kadının önünde yakında kimse duramayacak ve bu böyle uzunca bir dönem sürecek” dedirtti. Ardından 2. sette konsantrasyon gitti. Resmen koptu oyundan bir ara. Çabuk toparlandı ama.

WTA’de 16. sırada olan Belçikalı raket en zeki tenisçilerden biri olarak gösteriliyor. Böyle bir rakibi (ne denli hasta olursa olsun) halkayla yenmek Halep’in gücünü en realist şekilde ortaya koyuyor. Üstelik hırsı mantığını bastırmadıkça, cinlikte de rakibinden hiç aşağı kalmıyor.

Öncelikle kadın tenisinin en fit ve çabuk raketlerinden biri. Ufak tefek fiziğinin dezavantajını hızı ve atletikliği ile kapatıyor. Çok süratli olduğundan en uzak topa bile yetişirken dengesini yitirmeden vurabiliyor…Bu da topları çıkarmak için değil puan almak için yönlendirerek vurması demek.

Yine atletikliği ve hızı sayesinde Halep te (Djokovic gibi) en zor pozisyonlardan atağa kalkabiliyor. Bunu yapabilen tenisci sayısı pek az. Hele sahanın içine girip puanı domine etmeye başlayınca karşısındakine Tanrı kolaylık versin!

Halep ile Djokovic bir konuda daha benzeşiyorlar. Halep te çoğunlukla fikstürlerin en zor bölümlerinde yer alıyor. Burada da fikstürün üst yanı ile altı, gece-gündüz farklılığında. Bir yanda Halep, Pliskovalar, Stephens, Kasatkina, Kvitova, Venus ve Muguruza, öbür yanda ise Svitolina ve serseri mayınlar Garcia ile Ostapenko ! Bugün elenen Wozniacki de burada.

Halep’in en problemli yanı kafa-yapısı. Ancak antrenörü Cahill galiba onun da üstesinden gelmesini sağlıyor. Eskisi gibi kendi kendini arap-bacılar gibi vırvır ederek bozmuyor. Böyle durumlarda “kendine gel” cinsinden tokatlamaya başladı kendini!

Şimdi karşısında Pliskova ikizlerinden iyisini bulacak. Krystina’yı kolay geçtiyse de Karolina “zor çamaşır” dedikleri cinsten. Toprak kortları yeni yeni benimsemeye başlayan bu Çekyalı bugün “ABD Açık” şampiyonu Stephens’in net skorla 2 sette saf dışı bıraktı. Soğukkanlılığı ile Halep’i zorlayabilecek kapasiteye sahip.

Simona Halep şimdiye kadar aldığı derecelerde hiç süreklilik sağlayamamıştı. Şimdi Madrid, ardından da Roma ve Roland Garros var. İşte onu eleştirenlere “Halep oradaysa arşın burada” dedirtmemek için en güzel olanak.

Günün diğer bir maçında Djokovic İngiliz Edmund’a 3 sette yenildi. Bu onun için hiç iyi değil. Geçen yıl yarı-final oynamıştı. Bu yıl daha üçüncü turda elendi. Dolayısıyla sıralaması daha da düşecek ve seri-başı olması tehlikeye giriyor. Turnuvalarda daha ilk turdan itibaren zorlu isimlerle karşılaşabilir. Gerçi bu onun eski formunu çabuk bulabilmesi için daha iyi olabilir.

Hoşkalınız.

YORUM YAZ