MENÜ

Hakem Rezaleti!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bize göre sabahın erken saatlerinde, ABD gibi bir kez daha bir tenis etkinliğini hayal kırıklığıyla terketti. Önce Alman Panzeri Angelique Kerber 51 dakikada derledi ABD’li Monica Keys’i. Öyle bir hızla oyuna girdi ki Alman oyuna, karşısında sert vuruşlarıyla tanınan ABD’li Keys savunma bile yapamadı. Adeta aciz kaldı. Zaten skor da bunun başlıca kanıtı (61,62).

Ardından sürpriz erkekler çıktı sahaya. Koreli Hyeon Chung ve ABD’li Tennys Sandgren. Bu Koreli uzun rallilerin adamı. Ne Djokovic ne de Sandgren önünde rallilerin büyüyk bir çoğunluğunu kazanmayı bildi. Anımsadığım kadarıyla 37, 35, 29, 25 vuruşlu puanların hepsinden baskın çıktı. Hele son puanlardan birinde tenisseverlere “slice” nasıl vurulur dersi verdiler. Merakla bekliyorduk ne zaman yitirecek diye. Olmadı. ABD’li 6 kez maç topu çevirdi ABD’li ama Çinli maçı da çevirmesine izin vermedi. Bir mucizeye imza atmıştı bu ABD’li ama rüya burada bitti.

Kadınlarda ikinci maç 1 numaranın son iki sahibi arasındaydı. Hislerini hiçbir surette belli etmeyen Çek Pliskova ile tamamen zıt karakterdeki Rumen Halep. Halep’in antrenörü Darren Cahill Avustralyalı olduğu için izleyiciler doğal olarak onun tarafındaydı. Kadın Tenisinin fiziken en güçlü ve en çeviklerinden olan Rumen maçın başlarında kavruktu. 3-0 geri düştükten sonra öyle bir vites büyüttü ki 10 oyun üst üste aldı. İkinci sette 2-0 olduktan sonra Çek maçı çevirmeye çalıştı ama ne yapsa artık tutmazdı. Aradaki fark çok büyümüştü. Halep maçı çok çabuk bitirdi (63, 62). Bu kızcağız artık bir grand-slam haketti. (Teniste isterseniz 3 yıl 1 numaradan inmemiş olun, bir süre sonra sizi kimse anımsamaz. Ama tek bir grand-slam kazanın, insanların hafızasından düşmezsiniz). Bence karşısında kalan yegane rakip Kerber’dir. Halep-Kerber kaşılaşmasının galibi finalde ne Wozniacki tanır ne de Mertens.

Ve karşımızda Haşmetmeabları ile Melbourne’daki en formda raketlerden Çekya’lı Berdych. Bu Çekyalı sürekli ilk 10 raket arasında olmasına ve 2015’te 4’lüğe ulaşmasına rağmen bir türlü arzuladığı zirvelere erişemedi (Ama diyebilirsiniz ki “ben de 28milyon dolar kazanayım da zirveye erişmesem de olur!”). Şimdilerde 20. sıraya kadar inmiş vaziyette. Ancak yukarıda da yazdığım gibi formda ve belki de kariyerinin en etkili tenisini oynuyor. Çeyreğe gelirken Avustralyalıların genç yıldızı De Minaur’u, Del Potro’yu ve Fognini’yi saf dışı bıraktı.

Federer ise başlıca favori olarak geldiği Melbourne’da tam tabiriyle elini koluna sallayarak çıkıyordu Berdych’in karşısına. Tek set vermedi kimseye 4 maçında da. Çok formda.

Maç ile ilgili yapılabilecek başlıca yorum bir hakem rezaletine daha tanık olunmasıdır. En kritik puanlarda şahin-gözün devreye girememesi bir yana, itiraz eden Federer’in bir hakkının yakılması da bir başka yana. Hakemlere haklı olsalar bile oyuncularla tartışmamaları, kritik durumlarda yumuşak geçiş yapmaları ve onların konsantrasyonlarını sarsacak yorumlarda bulunmamaları önerilir. Sonuçta bu sahadaki bir oyundur…Bir garnizondaki tatbikat değil. Oyunun baş aktörleri oyuncular ve izleyiciler de onlar için buradalar. Hakemler için değil.

Burada tüm maç boyu oyuncular yaptıkları her itirazda haklı çıktılar. Başka bir puanda oyuncular verilen kararın saçmalığını işitince birbirlerine bakıp gülmeye başladılar. Bir hakem için ne kadar üzücü bir durum. Ama Fergus Murphy gibi sicili pek de olumlu olmayan ve camia tarafından sevilmeyen, pek te saygı duyulmayan birini bu maça atamaya da artık ne diyebiliriz !? Çuvallamanın böyle bir örneği yoktur herhalde.

Maç için ise söyleyebileceğimiz Federer’in kötü başladığı mücadeleyi kararlılığı ve konsantrasyonuyla çevirdiğidir. Rakibi başlangıçta set-puanı atmasına rağmen oyunu önce çevirdi sonra da bir İsviçre saati gibi hiç sapmadan müteakip setleri de alarak maçı bitirdi (76,63,64). Şimdi karşısında Chung var. Eğer bu Koreli delikanlı heyecan yapmaz ve konsantrasyonunu önceki maçlardaki gibi yüksek tutarsa FEDEX’e epey zor anlar yaşatabilir. Üstelik ilk kez karşılaşıyor olmaları onun için bir avantaj. İsviçreli sürprizleri sevmez… Bozulabilir. Aksi takdirde maç kısa sürer.

Avustralya Açık’ın Gençler Kategorisinde mücadele eden Yankı Erel ikinci turda fikstürün ve ITF gençler sıralamasının 1 numarası Rus Skatov’a 06, 75, 63’lük bir skorla yenildi.

Yarın Melbourne’da önce kadınların yarı-finalleri var. Saat 06:00’dan önce olmamak kaydıyla ilkin (aralarındaki maçlar parantez içinde) Mertens-Wozniacki(0-1), sonra da saat 08:00’den önce olmamak kaydıyla Halep-Kerber (4-5). 11:30’dan önce olmamak kaydıyla da Cilic-Edmund (1-0) sahaya çıkacak. Diğer erkek yarı-final maçı Cuma günü. Cumartesi kadınların, Pazar günü de erkeklerin finali. Ama siz yine de Eurosport’tan teyit edin.

Hoşkalınız.

YORUM YAZ