MENÜ

2 Ton Çilek!

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Bundan önceki yazılarımda Wimbledon’un kendisine mahsus garipliklerinden (pardon geleneklerinden) bahsetmiştim. Tenis Dünyası’ından sütun komşum Mert Ertunga da kort zeminlerinden doğan sakatlıklardan ve farklılıklardan söz açmış. Eh oyunun süratini bir yavaşlatalım bir süratlendirelim diye her yıl onca deneme, onca karışım yapılmaya kalkışılırsa o zeminin farklılıklar arzedeceği de normaldir. Buradaki çimler sürekli bir işlem görüyor. Özel bir yonca ile karıştırılarak zemini yavaşlattıktan sonra topraktan gelen oyuncular ayakta durmakta daha başarılı oluyorlar.

Herkesin ağzı torba olup büzemediğinizden 300 küsur oyuncuyu ve onların ekiplerini de toptan memnun edebilme lüksünüz yok. Yenilenlerin, elenenlerin, rüyalarını gerçekleştiremeyenlerin ve onara bağlı çalışan ekiplerin çeşitli şikayetler, memnuniyetsizlikler hatta suçlamalar yapması gayet doğal. Ama bu yıl zeminle ilgili şikayetlerin haklılığı şüphesiz. Ciddi sakatlıklar doğdu. Hatta bir sporcuyu hastaneye dar yetiştirdiler. Belki de spor yaşantısını bitirecek bir diz sakatlığı yaşıyor.

İşte bu yeşil çimler ve beyaz giysiler gibi Wimbledon’un geleneklerinden biri de çilektir. Bu meyveyi ister sade ister krema ile yiyebilirsiniz. Bu yıl burada günde ortalama iki tondan iki haftada 28 tona yakın çilek tüketileceği düşünülüyor. Çileğin tanesinin yaklaşık 1TL’ye satıldığını düşününce hiç fena bir ticaret olmadığı anlaşılıyor! Komşu yöreden tan ağarırken toplanan çilekler doğru Wimbledon’a yollanıyor. Dolayısıyla İngiltere’deki en taze ürünü yiyebilme olanağına sahipsiniz.

2017 Wimbledon’unun ilk haftası beklenmedik kadar sönük geçiyor. Spor yerine etrafta olan bitenler (Ostapenko’nun rakibinin babasını centilmenliğe davet etmesi, Clisters’in Azarenka’yı kaçak taktik almakla suçlaması gibi) daha ilgi çekiyor. Doğal olarak bunun yansımasını yazılarımızda da görebilirsiniz. Roland Garros’un o inanılmaz enerjisini burada bulabilmek çok zor. Pazar günü tatil olduğundan anlaşılan tüm umutlarımızı ikinci haftaya taşıyacağız.

Tenis Dünyasının saygın antrenörlerinde Brad Gilbert’ten Wimbledon ile ilgili bir tahmin yapması istenince adam şöyle bir yanıt vermiş: “Erkeklerde Roland Garros için ne tahmin yaptıysam Wimbledon İçin de aynısıdır. Yani bu dört ağır-abiyi geçerek şampiyon olabilecek kimse göremiyorum. Araya bazı şüpheli(!) şahıslar girebilir ama onların birinden başka kimse kupayı kaldıramaz.
Kadınlar için se Fransa’da 30 isim sayabilirdim. Bu 30 ismin içinde de Ostapenko olmazdı. Şimdi Wimbledon için şampiyon olabilecek Ostapenko dahil 40 isim sayabilirim!” Bu saptamanın doğruluğunu sorgulayacak kimse olduğunu sanmıyorum.

Bundan sonra izlemenizi önereceğim maçlar: Bilhassa kadınlar zevkli maçlara aday: Azarenka-Halep (16:45), Ostapenko-Svitolina (15:30), Kerber-Muguruza (15:30), Radwanska-Kuznetsova (15:30) ve kesinlikle Vandeweghe-Wozniacki (16:45). Erkeklerde ise belki Raonic-Zverev (18:00) ve belki Bautista Agut- Cilic (16:45). Diğerleri bir reklam filmindeki gibi “kolay çamaşır” olacaktır. Ne Paire Murray’e, ne de Muller Nadal’a, ne de Dimitrov Federer’e rakip olabilecek düzeyde değiller.

Hoşkalınız.

YORUM YAZ