MENÜ

Gazozuna

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Anlaşılan o ki Beşiktaş, neyin peşinde olduğunu kendi de bilmiyor. Şampiyonluk yarışını kovalamaya kararlı ekip ruhu Sivasspor karşısında vardı. Onu anladık. Peki ama o galibiyet neyi halletmişti ki Beşiktaş, dün gece ununu elemiş, eleğini asmıştı. Gazozuna oynadılar adeta. İddiasız, kendinden geçmiş bir biçimdeydi. Öyle ki Abitoğlu, Beşiktaş’ın kazandığı net penaltıya değmez diye vermedi herhalde. Dün geceki futbolun bir vicdanı varsa, gerçekten de Beşiktaş’a değmezdi.
Mehmet Yozgatlı’yı 11’de oynatacak kadar da düzeysizleşmişti Beşiktaş kadrosu. Serdar Özkan’ın oyun kuruculuğu işlemedi. Ne kenarlar ne de forvetle bağlantı kurabildi Beşiktaş orta alanı. Geçen haftanın Aydın’ın da eser yoktu, Holosko’dan da. Savunmasına güvenmek zaten akıl işi değildi.
Gordon da bu beklentileri boşa çıkarmadı. Delgado’nun hangi gerekçeyle oynamadığını bir tek Ertuğrul Sağlam biliyordu herhalde! Beşiktaş’ın bir nebze bal yapacak oyuncusu Mehmet Yozgatlı’ya tercih edilince Siyah-Beyazlılar, 90 dakika boyunca karamboller dışında hemen hemen hiç pozisyon bulamadan rakibine ikram edercesine 3 puanı bıraktılar.
Gençlerbirliği OFTAŞ’ın mücadelesini alkışlamak gerek. Son derece mütevazi ve takım oyununa saygılı duruşlarını dün geceye de yansıttılar ve haklı bir galibiyet aldılar. Hakemler için artık konuşmaya gerek yok. Çünkü Türk hakemliğinde gördüğünü çalma diye bir düstur yok. Son olarak da şunu eklemek isterim; dün gecenin ruhsuzluğunu taşıyacak takım, bir hafta önce takır takır mücadele edip, Sivas’ı niye yendi o zaman? Merak ettim, gıcığı mı vardı acaba?

YORUM YAZ