MENÜ

Denizli için en ideali

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Denizli’nin futbol felsefesi her dönem, her ortamda tartışmaya açık olmuştur. Ama Mustafa Hoca’nın tartışılmayacak yönlerinden birisi de ince zekasıdır. Rutin gidenlerin tersini yapmayı, her seferinde farklı bir boyutta seyretmeyi sever.
Fenerbahçe’nin de bu sezon başa dönmesiyle ülke futbolunun tadı yine kaçmaya başladı. Ulusal Takım dahil son üç-dört sezondur pervasızca bir hücum futbolunun peşinde koşup duruluyor. Beşiktaş, Galatasaray, Fenerbahçe’nin başı çektiği büyük takımlar, Brezilya ağırlıklı bir transfer politikası izlemelerinin yanı sıra, oynamadığında karın ağrıtacak ofansif yıldızları bünyede tutmada ısrar ediyorlar.

Çok hücumcuya rağmen tatmin etmeyen bir ofansif ısrara karşılık, oldukça ucuz yenen goller. Ülkedeki ortak anlayışın temel sıkıntısı bu... Beşiktaş’ta da Sağlam devri buna yakın seyredişin kurbanı oldu.
Mustafa Denizli’nin bu genel gidişatı analiz etmemiş olması mümkün değil. Kaldı ki, anlatmaya çalıştığımız tarza bürünen bu futbol anlayışı zamanında Denizli’nin yaratmaya çabaladığı felsefe... Onun beklentileri daha sonrakiler tarafından hayata geçirildi ve bir ayağı topal yürümeye devam ediyor.

Sıradanlıktan hoşlanmayan Denizli, şimdi bir farklılık isterse kısmet ayağına geldi. Yaş da yavaş yavaş kemale erdi. Belki de bir sentez zamanıdır. Yani bu oyunun bir ortak paydasını bulup, denge ile yürütmek. Savunma ve hücumu beraberce düşünen bir takım yaratmak. Acaba Denizli buna soyunursa, ortalama bir karaktere mi dönüşür, yoksa yenilikçiliğini mi pekiştirir? Oynarken herkesin hayatından memnun olduğu bir saha içi ortamı yaratmak ideal bir düzen kuruculuğu değil midir?
Ve nihayet Beşiktaş’ın kadro yapısı yeniden bir yenilik amacı ile işbaşı yapan Denizli için bizce ideal bir ortamdır.

YORUM YAZ