MENÜ

Hayal değil Real

Her şey Athletic Bilbao maçıyla başladı... San Mames'te harikalar yarattı, kentin ve dünya futbolunun devi Real Madrid'in 'yıldız avcılarının' kıskacına takıldı. Trabzon'un başarılı eldiveni artık La Liga kulübünün takibinde

Hayal değil Real

Trabzonspor geçtiğimiz sezondan başlayarak yakın geçmişin en başarılı performanslarına hem Süper Lig’de hem de Avrupa’da imza atarken, takım futbolu kadar bireysel yetenekler de ön plana çıktı. Zaman zaman değişik mevkilerdeki oyuncular Bordo-Mavililer’in hayat iksiri olurken, bazıları ise istikrarlı oyunlarıyla Trabzonspor’u yüceltti. O isimlerden biri de şüphesiz Tolga Zengin’di. Genç meslektaşı Onur’un sakatlanmasından sonra kaleyi ligin bitimine 5 hafta kala devralan deneyimli oyuncu, son haftaya kadar çıkarttığı oyunla artık eldivenleri bırakmayacağını kanıtlamıştı.

Üst üste iyi vitrin maçlar

Sezona da mükemmel bir başlangıç yapan Tolga Zengin’i kariyerinde en üst seviyeye çıkaran maçlardan biri ise İspanya’daki Athletic Bilbao karşılaşmasıydı. San Mames’te 90 dakikaya yakın 10 kişi oynayan takımı rakipten büyük baskı yerken neredeyse yüzde yüzlük denilebilecek 7-8 pozisyonda kalesinde devleşen milli futbolcu, o performansıyla Madrid kentinin, İspanya ve dünya futbolunun en önemli markalarından olan Real Madrid’in izleme ekibinin dikkatine takıldı.

2016’ya kadar sözleşmesi var

O maçtan sonra Şampiyonlar Ligi’ndeki İnter sınavında da Real Madrid temsilcilerinin gözü Tolga Zengin’in üzerindeydi. Milano’da da harikalar yaratan Bordo-Mavili sporcuya yakın takibin Lille ve Süper Lig maçlarında da sürdüğü öğrenildi. Devler Ligi maçlarını bizzat görevlilerin takip ettiği, lig sınavlarının ise cd’lerinin alındığı da edinilen bilgiler arasında. Tolga Zengin gibi birçok ismi de takip eden ve Dudek misyonunu doldurduğu için Casillas’a bir alternatif arayan Real Madrid’in kurmaylarının 2016’ya kadar sözleşmesi bulunan Tolga için Trabzonspor’un kapısını ne zaman çalacağı ise merak konusu.

İspanyollar’ı mest etti

Tolga Zengin’in vitrine çıktığı ve kendini gösterdiği ilk maç deplasmandaki Athletic Bilbao sınavıydı. İspanyol basını, bu 90 dakikanın ardından ortaya çıkan 0-0’lık skorda Bordo-Mavili file bekçisinin inanılmaz katkısı olduğunu yazdı. AS, “Türk kaleci, Athletic’in zaferini çaldı” derken, Marca, “Athletic 10 net pozisyonda gol yapamadı” diyerek yine Tolga’yı işaret etti. Tolga Zengin ise o karşılaşmadan sonra, “Burak’ın atılması hepimizi tetikledi. Herkes biraz daha birbirinin açığını kapatarak oynamaya başladı. Ben de görevimi yaptım” diyerek mütevaziliği elden bırakmamıştı.

Messi’yi bile geçti...

Milli file bekçisi, Trabzonspor’un Şampiyonlar Ligi’ndeki ilk maçında da kalesindeki yerini aldı. Rakip Milano’da, 2009-2010’un Şampiyonlar Ligi Şampiyonu İnter’di. Karşılaşmanın mutlak favorisi ev sahibiydi. Ancak karşılaşmaya çok iyi konsantre olan Fırtına, Celustka’nın tek golüyle sahadan 1-0’lık galibiyetle ayrıldı. Takım kazanmıştı ama Tolga Zengin’in de katkısı çok büyüktü. Hatta o maçtan sonra Devler Ligi ilk haftasının ‘en iyileri’ oylamasında Trabzonspor’un file bekçisi, Messi, Rooney, Cavani gibi flaş takımların yıldızlarını geride bırakarak ‘en iyi’ seçilmeyi de başarmıştı.

‘Ben de duydum ama...’

Trabzonspor’un yıldızı da yaşanan gelişmelerden haberdar. Haberdar diyoruz çünkü menajeri aracılığı ile bir girişim olması mümkün değil! Zira altyapıdan beri Trabzon’da olan Tolga, her görüşmesini kendi yaptı, menajer kullanmadı. O nedenle de bu yönden kendisine hiçbir resmi bilginin ulaşmadığını dile getiren Tolga Zengin, “Bu tip takımlar biliyoruz ki, 1 maç izleyip ‘tamam’ demez. Uzun zamana yayıp takip ederler. Ben de duyuyorum böyle gelişmeleri. İnsan mutlu oluyor, heyecanlanıyor tabi. Fakat ben şu an o gelişmeleri değil, Trabzonsporumuz’un başarısını düşünüyorum” ifadelerini kullanıyor.



Mini Yorum

Öyküsü bile yeter

Son söyleyeceğimi ilk söyleyeyim; Tolga, ismi Real Madrid olur, Arsenal olur, Milan olur, çok fark etmez, takımın da, sosyal şartların da en iyisini hem insan hem de yetenek anlamında dibine kadar hak eden bir futbol kişiliğidir. Zaman zaman doğup büyüdüğü kulübünde sportif anlamda hakkı yenmiş, olmayacak oyuncuların arkasında bekletilmiştir. Zaman zaman yanlış zamanlarda yanlış kararlarla forma verilmiş, 1 yılda alacağı mesafenin 3 yıla çıkmasına neden olunmuştur. Zaman zaman hayatın hepimizin karşısına çıkarabileceği ‘şanssızlıklarına’ denk gelmiş, uzun aralar vermiştir. Ancak tüm bu çalkantılara rağmen asla pes etmemiş, sabretmiş ve işine sarılmıştır. Sahada olduğu kadar saha dışında da abi olmuş, Trabzonspor’u ve Trabzon’u iyi temsil etmek için elinden geleni yapmıştır.

Onur’un şanssızlığı onun şansı olmuş ve bunu da olabilecek en iyi şekilde kullanmıştır. Bu da az önce bahsettiğim uzun aralara rağmen hep oynayacakmış gibi hazır beklemesinin eseridir. Real izliyormuş, Milan alacakmış tarafından ziyade Tolga’nın bu kısa öyküsü bile bir çok meslektaşına örnektir. Onun özgüveni, iş disiplini ve inancı, dünyanın her yerinde aynı karşılığı bulur.

Serhat Demirtaş

3

Haberin Devamı
YORUM YAZ