Yurtdışında maça gitmek, doğru zamanlama yapıldığında oldukça ekonomik bir bütçe çıkarıyor bize. Şampiyonlar Ligi karşılaşmalarının tarihinin bilinirliği, uçak bileti kadar konaklamalarda da erken rezervasyon imkanı veriyor bize. Bir de Avrupa'da bulunan akrabalar varsa… Değmeğin cüzdanının hafifliğine…
2
Maç öncesi gitmekte yarar var. İster tek başınıza gidin- bu da kesinlikle ayrı bir keyif- ister arkadaşınızla gidin; nasıl giderseniz gidin 1-2 gün erken gidin. Futbol tutkusuna aynı gün şehri tanıma telaşı eklenince, ortaya koşuşturmaktan, yol sormaktan başka bir şey kalmıyor.
3
Anderlecht dediğimiz yer Brüksel bölgesininde bulunan 111 bin nüfuslu sakin bir semt. Her ne kadar onlar burayı şehir olarak tanımlasa da oldukça küçük bir yer.
4
Binaların mimari yapıları, sonbaharın renkleriyle birleşince ortaya görülmeye değer bir kare çıkartıyor.
5
2.Dünya Savaşı'ndaki kahramanları unutulmamış. Anderlecht meydanında bu anıt yer alıyor.
6
Ve stata bir gün öncesinden gelip, biraz geziyoruz. Pembe renkli formalarıyla dikkat çeken Belçika temsilcisinin stat çevresi de pembe tonlarına teslim olmuş.
7
Buralara kadar gelip bir 'özçekim' yapmak olmaz. Ben de ilk özçekimimi, şehrin merkezindeki ünlü Grand Plaza'da yapıyorum.
8
Brüksel'in ana meydanı olan Grand Place şehrin en turistik noktalarından... üç farklı mimari tarzı birleştirerek Avrupa'nın en güzel meydanlarından biri olmuştur. Barok, gotik ve Louis XIV mimari tarzları ile yapılan meydan 1998 yılında UNESCO Dünya Tarih Mirası listesine seçilmiş.
9
Buraya kadar gelmişken ne yemeliyiz derseniz; aslında bunu üç aşağı beş yukarı siz de tahmin ediyorsunuzdur. Waffle ile başlayın derim! Her ne kadar ülkemizde de yaygın olsa da Brüksel waffle'ı diye bir şey var bu hayatta... Ve tadı gerçekten başka... Bunun için özel bir yere gitmenize de gerek yok. ülke, bu tatlını kitabını yazmış, tarihe geçmiş... Genelde sade bir waffle, 2 Euro'dan başlıyor.
10
Diyetti, yağlıydı, tuzluydu demeyin! Bu patates kızartmaları öyle pişmanlık filan da yaratmıyor. Brüksel'in waffle'ı kadar bu lezzet harikası patetesleri de meşhur. Bu fast-food harikaları, 10 Euro'yu geçmiyor.
11
Tercihiniz deniz ürünleri ise yemeden gitmeyeceğiniz bir lezzet daha: midyeler... Brüksel'in ev yapımı biraları da oldukça meşhur. Merkezde, midye ile sunulan menüler 20 Euro'dan başlıyor.
12
Belçika çikolatalarıyla oldukça ünlü. çeşit çeşit bulmak mümkün. Kendimizi vitrinlerden zor aldığımız dakikalardan birini yaşıyoruz. Paket halinde sunulan hediyelik çikolatalar her bütçeye göre imkan tanıyor. Orta kalitedeki küçük hediyelik bir çikolata 10 Euro'dan başlıyor.
13
Görülmesi gerek şehir sembollerinden biri de Manneken Pis 'İşiyen çocuk'... Bu bronz heykelin oldukça fazla rivayeti var. Şehirde çıkan yangını, işiyerek söndürdüğü için aziz ilan edildiği de söyleniyor, savaş anında bombaya işeyip onu imha ettiği de... Rivayet ne olursa olsun, görülüp bir hatıra fotoğrafı çektirilmesi gereken yerlerin başında geliyor. İşiyen çocuk sembollerinden oluşan anahtarlık ve magnetler hediyeliklerin başında geliyor.
14
Şehir gezimiz, günün sonunu getirmeye yetiyor. Merkezden stat yaklaşık 5-6 metro durağı uzağında... Ve merkez metro durağında gördüklerimiz karşısında şaşırıyoruz. ülke tarafından bir türlü kabul edemeyen bu insanlar, istasyona yatak atıp, zor şartlarda yaşıyor. Avrupa'nın merkezinde gördüğümüz bu anı, ülkemizde yaşasaydık tahmin ediyoruz ki ne Avrupalılığımız kalırdı ne de insanlığımız.
15
Ve metro yolculuğu sonrasında alana doğru yol alıyoruz. Yolu kapatmışlar. önemli bir şey var sanıyoruz. Ve gördüklerimiz karşısında bir kez daha şaşırıyoruz. Yol ortasına bistro dediğimiz uzun ayaklı masalar atılmış. İnsanlar alkollerini kokteyl havasında alıyor. Değil holigan bir gruba rastlamak, tutkulu taraftar kitlesi bile göremiyoruz yollarda… Erkekler kadar kadınların da ilgisi ilk dikkatimi çekenlerden oluyor.
16
Constant Vanden Stock Stadyumundayız. Stat oldukça küçük. Güvenlik önlemleri dediğimiz şey bilete göz ucuyla bakmaya yetiyor. Saha atmosferi ise küçüklüğün verdi o samimiyeti hissettiriyor. Mor rengin hakim olduğu içten bir stat.
17
Oturduğumuzda anlıyoruz ki bu küçük samimi stat, fazla geri kalmış. Basın tribününde ne internet var ne de ekran. Pozisyonu kaçıran basın çalışanlarını zor anlar bekliyor. Bu ülkemizde olsa, yer yerinden oynamıştı.
18
Ve hüzünlü bir geceye veda etmeden Fanatik Gazetesi ailesi olarar hatırafotoğrafımızı da eksik etmiyoruz.