Fransız teknik direktör Jean Tigana ile Sergen arasında da tam bir ego savaşı yaşandı. Tigana Sergen'i sık sık yedek bırakırken kendisinden kilo vermesini ve özel yaşantısına dikkat etmesini istiyordu. Bu sorunlar çerçevesinde ikilinin yıldızı bir türlü barışmayınca ayrılık kaçınılmaz oldu. Tigana, Sergen ayrılınca "Eğitimsiz, profesyonel değildi" şeklinde açıklamalar yaptı.
2
“BEN YEDEK OTURMAM
Beşiktaş'ı 100'üncü yılında şampiyon yapan tecrübeli teknik adam Mircea Lucescu, en sorunlu futbolcuları dahi oynatmayı başarmasıyla tanınır. Bunlardan biri de belki de kariyerinin en verimli dönemini Romen teknik direktör döneminde yaşayan Sergen Yalçın'dır. Amma ve lakin Lucescu'nun da zaman zaman yıldız oyuncularla yıldızı barışmamıştır. İlk akla gelen isim Mısırlı Ahmed Hassan. İkinci sezonunda Ahmed Hassan'ı genel olarak yedek oturtan Lucescu, futbolcusundan sert tepkisiyle karşılaşıyordu. O dönem “Ben yedek oturacak oyuncu değilim diyerek Beşiktaş'tan ayrılacağını açıklamıştı. Ancak sezon sonunda ayrılan isim Lucescu olurken, Ahmed Hassan 2 yıl daha siyah-beyazlı formayı giydi.
3
HEYKELİ DİKİLDİ KOCAMAN'A GÜÇ YETİREMEDİ
Hiç kuşkusuz son döneme damga vuran en büyük çatışma Aykut Kocaman ile Alex de Souza arasında yaşandı. Alex'in oynatıcı sisteme uygun olmadığını söyleyen Kocaman yıldız futbolcuyu yedek bırakmaya başladı.Ancak yedek kalmak istemeyen Alex iddialara göre "Ya Aykut ya ben" dedi. Sonrasında Başkan Aziz Yıldırım'la yaptığı toplantıda da tartışma yaşandı. Taraftarlarca heykeli dikilen Alex Sarı-Lacivertli takımdan gönderildi.
4
HAGi iLE ANTRENMANDA TARTIŞTI
George Hagi ile ümit Karan arasındaki sürtüşme de bir dönem spor medyasının en ilgi çekici konuları arasındaydı. Sarı kırmızılı formayla çıktığı 170 maçta 71 gole imza atan Karan, Hagi'nin gelmesiyle 2004-2005 sezonuna sancılı başladı. Yıldız futbolcuyu çoğu kez 18 kişilik kadroya bile almayan Hagi, "Benim 9 numaralarım Hakan Şükür, Necati ve Arif" diyordu. ümit Karan'ın bu sözler üzerine antrenman sahasında Hagi'yle tartışması hâlâ hafızalarda.
5
YANAL’DAN SONRA YiNE KADRODA
Kulüplerden Milli Takım'a geçelim. İlk akla gelen Türkiye'nin gelmiş geçmiş en önemli golcülerinden Şükür, Ersun Yanal'ın Milli Takım'ın başına geçmesinin ardından kadroda yer bulamamaya başladı. Şükür'ün oyun sistemine uymadığını söyleyen Yanal, spor kamuoyundan büyük tepki gördü. Oyun sistemi savunması kimseyi tatmin etmemişti. Tartışmalar hiç duraksamadı. Ta ki Ersun Yanal görevden ayrılıncaya kadar. Şükür, Yanal'dan sonra 2 yıl daha Milli Takım formasını giydi.
6
FELiPE’Yi KOŞTURAMADI
Fatih Terim'in ikinci Galatasaray döneminin en büyük yıldız transferiydi Jorge Loureiro Felipe. Vasco da Gama'dan alınan Felipe için "İkinci bir Hagi olur mu" soruları sorulmaya başlandı. Her şey çok iyi başlamıştı. üst üste yaptığı asistler ve üstün top tekniği Galatasaray taraftarını oldukça umutlandırmıştı.Ancak 5-6 maç sonra Terim Felipe'den saha içinde daha fazla koşmasını, geriye daha fazla gelmesini istedi. Zaman zaman ön liberoda oynattı. Fakat bu durum ikili arasında gerginliğe neden oldu. Felipe "Ben koşmam, topu koştururum" dedi. Sonuçta Brezilyalı yıldızın Galatasaray'daki macerası sadece 14 maç sürdü.
7
“SiSTEMiME UYMUYOR DEDi
Yine Milli Takım'dan devam edelim. Bu kez gerginliğin tarafları Abdullah Avcı ile Galatasaray'ın usta orta saha oyuncusu Selçuk İnan. 2011-2013 yılları arasında A Milli Takım'ı çalıştıran Abdullah Avcı, tıpkı Ersun Yanal'ın sebeplerini ortaya koyarak Selçuk İnan'ı bazı maçlarda kadroya aldı. Arka planda çeşitli spekülasyonlar yapılsa da Avcı sadece sistem gereği olduğunu savundu. Selçuk İnan da Hakan Şükür gibi, gerginlik yaşadığı teknik direktör görevi bıraktıktan sonra yeniden forma giymeye başladı.