Fenerbahçe'nin dev zararı: 55 milyon euro + Burak Yılmaz
Kabus gibi bir sezon geçiren Fenerbahçe'de bu sezonun en dikkat çeken sorunlarından biri, elbette ki gol yollarındaki etkisizilik. Sarı Lacivertliler, 15 haftada yalnızca 14 kez rakip fileleri havalandırabilirken, dikkatler ister istemez takımın 1 numaralı gol silahı olan Islam Slimani'nin üzerinde yoğunlaşıyor. Cezayirli forvet şu ana kadar çıktığı 12 lig maçında yalnızca 1 gol atabildi ve bu tarihin en kötü istatistiklerinden biri olarak kayıtlara geçmiş durumda...
Aslında Slimani'nin yaşattığı bu büyük hayal kırıklığı, Fenerbahçe'de yıllardan bu yana kapanmak bilmeyen bir yarayı işaret ediyor. Sarı Lacivertliler, son yıllarda Nobre, Hooijdonk, Niang, Sow ve Webo gibi bir elin parmaklarını geçmeyecek sayıdaki başarılı isimler haricinde, yıldız forvetlere on milyonlarca euro harcayıp hep hayal kırıklığına uğradı. İşin tuhaf yanı ise, bu isimler oynadıkları dönemde istenmeyen adam ilan edilmelerine karşın; her yeni gelen yıldız da, neredeyse bir öncekini aratır bir performans sergiledi.
İnanılmaz istatistik! Burak Yılmaz hepsini geçti!
Fenerbahçe'nin 2000 yılından bu yana transfer ettiği ancak istediği verimi alamadığı için yollarını ayırdığı isimlerin arasında, bugün ligin en büyük golcülerinden biri olarak görülen Burak Yılmaz da yer alıyor. Milli futbolcu 2008 yılında Sarı Lacivertli takıma imza attığında henüz 23 yaşındaydı ve forvet değil kanat oyuncusuydu.
1 yıllık macerasının ardından kiralık olarak Eskişehirspor'un yolunu tutan Burak, Ocak 2010'da ise Gökhan Ünal'a karşılık 3,2 milyon Euro ücretle birlikte Trabzonspor'un yolunu tuttu. İşte o Burak Yılmaz, Eskişehirspor'a imza attığı günden bu yana hem Türkiye'de hem de Çin'de sahaya çıktığı lig maçlarında tam 169 kez ağları havalandırırken, Fenerbahçe'nin 2000 yılından bu yana 77 milyon Euro harcadığı forvetlerin tamamı ise toplamda sadece 164 gol atabildi.
Zarar: 52 milyon euro
Bu hikayenin diğer yüzünde ise bir başka kara tablo yer alıyor. Geride kalan 18 yıllık süre içinde; tüm bu futbolcuların geliş-gidişleri, ardında yalnızca hayal kırıklıkları bırakmadı. Transfermarkt'ın verilerine göre Fenerbahçe, beklentileri karşılayamayan 15 isme toplamda 77 milyon 300 bin Euro bonservis ücreti ödedi. Bu futbolcular, Sarı Lacivertli kulüpten ayrılırlarken ise yalnızca 25 milyon 250 bin euro kazandırdılar. Yani Fenerbahçe'nin sadece forvet transferlerinden zararı toplamda 52 milyon Euro'yu buldu. Bu isimler içinden, alındığı döneme göre para kazandıran tek kişi, 10 milyon 700 bine gelip 12 milyon Euro'ya giden Nicolas Anelka oldu.
İşte Fenerbahçe'nin 2000 yılından itibaren transfer ettiği ama umduğunu bulamadığı forvetler (Not: Yalnızca lig maçları dikkate alınmıştır. 2011 -2012 sezonundaki Süper Final karşılaşmaları da istatistiklere dahildir):
Kennet Andersson: 56 maç - 15 gol
Andersson'un genel istatistiklerine bakacak olursanız zaten hiçbir zaman sezonda 20 gol atan bir forvet değildi. Üstün fiziği ve yanında kendisine eşlik edecek ikinci bir forvetle, iyi bir pivot santrfordu. Kariyerinin son basamağında Fenerbahçe'ye imza atan İsveçli yıldız, Transfermark'ın verilerine göre 4,5 milyon Euro'ya geldiği Fenerbahçe'den aktif futbol hayatına nokta koyarak ayrıldı.
Vladimir Beschastnykh: 12 maç - 1 gol
2003 yılının devre arasında 800 bin Euro'ya takıma katılan Beschastnykh, Fenerbahçe'nin son yıllarda transfer ettiği en başarısız forvetlerden biri olarak görülüyor. 12 lig maçında yalnızca 1 gol atabilen Rus futbolcu, aynı sezonun sonunda bedelsiz olarak Kuban Krasnodar'a gitti.
Nicolas Anelka: 39 maç - 14 gol
Nicolas Anelka'yı; kariyer, geldiği yaş ve Fenerbahçe'den ayrıldıktan sonraki çizgisi de göz önüne aldığımda, Fenerbahçe tarihinin en büyük transferi olarak görüyorum. Bu liste içindeki oyunculara nazaran aslında kötü bir performans sergilememiş olsa da, iniş - çıkışlı grafiği ve soğuk yapısı nedeniyle pek çok Fenerbahçeli tarafından benimsenemedi. Sonuç olarak 10 milyon 700 bin Euro'ya geldiği Türkiye'den, 12 milyon Euro gibi halen rekorlar arasında yer alan bir bonservis ücretiyle ayrıldı.
Zafer Biryol: 2 maç - 0 gol
Bu listedeki pek çok futbolcunun ortak noktası; Fenerbahçe'ye "Gol Kralı" unvanlarıyla gelmeleriydi. Zafer Biryol da bu isimlerden biri olmasına karşın Fenerbahçe'de forma yüzü göremedi. Tabi bunda Nobre'nin müthiş performansının da etkisi çok fazlaydı. Fenerbahçe'ye 1 milyon 200 bin euro bonservis ücretiyle transfer oldu, giderken herhangi bir ücret ödenip ödenmediği ise belirsiz. FETÖ terör örgütüyle bağlantısı olduğu belirlenen eski futbolcu, geçtiğimiz yıl tutuklandı.
Mateja Kezman: 46 maç - 20 gol
PSV'de 3 sene üst üste gol kralı olduktan sonra önce Chelsea'de sonra da Atletico Madrid'de hayal kırıklığı yaratan Kezman, Fenerbahçe'yi yeniden yükseliş noktası olarak görüyordu. Aziz Yıldırım'ın son haftada gerçekleştirdiği "Torba transfer" hamlesinde Deivid ve Edu'yla birlikte sadece kendisi için 7 milyon euro ödenerek geldi. Bu üçlü içinde en popüler isim olmasına karşın, muhtemelen en kötü hatırlanan da yine odur. Ankara deplasmanında kaçırdığı penaltı, Samandıra'da taraftarla yaşadığı "Are you player" olayı halen hafızalardaki yerini koruyor. Sırp yıldız 2 yılın ardından önce kiralık, sonra da 3,7 milyon euroya bonservisiyle PSG'ye gitti.
Daniel Güiza: 62 maç - 23 gol
Fenerbahçe'de hayal kırıklığı denildiğinde akla gelen ilk iki isimden biri şüphesiz Daniel Güiza'dır. La Liga gol kralı ve Avrupa Şampiyonu İspanya'da Torres'in yedeği olan golcüye, tamı tamına 14 milyon Euro bonservis bedeli ödendi. Listede kendisinden çok daha kötü performans sergileyen isimler olmasına karşın, ona ödenen bu yüksek ücret futbol camiasında aynı oranda beklenti; kendisi üzerinde ise baskı yarattı. Attığı gollerden sonra yaptığı okçu hareketi, kaçırdığı gollerin ardından ise takındığı ağlamaklı yüz ifadesi unutulmaz olan "Matador",performansıyla kendisinden önce tefe koyulan Kezman'ı mumla arattı. Rekor ücretle gelen Güiza, bedelsiz satıldı.
Burak Yılmaz: 6 maç - 0 gol
Burak Yılmaz, bu listenin en ilginç isimlerinden biri. Aslında Fenerbahçe'de tutunamamasının nedeni atamadığı goller değildi, çünkü henüz o dönemde forvette bile değil kanatta oynuyordu. Ancak buradan ayrıldıktan sonra Trabzonspor'da geçirdiği dönüşüm onu ülkenin en iyi forveti haline getirdi. Gelirken her ne kadar bonservis ücreti ödenmediyse de; üstüne para vererek Gökhan Ünal'la takas edilmesi, belki de kulüp tarihinin en büyük zararına neden oldu. Kendisi o günden sonra Türkiye'de 2 kez gol kralı olurken, bu listedeki herkesin toplamından fazla da gol attı.
Gökhan Ünal: 12 maç - 2 gol
Üstte Burak Yılmaz'ı anlatırken bahsettiğim gibi Fenerbahçe'nin en büyük zararlarından biri Gökhan Ünal transferi olabilir. 3,2 milyon Euro artı Burak Yılmaz verilerek Trabzonspor'dan alınan "Gol kralı" 13 maçta yalnızca 2 gol atabildi ve sessiz sedasız takımdan ayrıldı.
Henri Bienvenu: 38 maç - 8 gol
3 Temmuz kumpası sonrası yıldızlarını kaybeden Fenerbahçe'de Aykut Kocaman tarafından geleceğin yıldız adayı olarak 4 milyon Euro'ya transfer edildi. Kısa süre sonra büyük bir yanılgı olduğu anlaşıldı. Bedelsiz olarak kulüpten gönderildi.
Emmanuel Emenike: 55 maç - 16 gol
Karabükspor'la 1. Lig'de gol kralı olduktan sonra yükselen çizgisini Süper Lig'de de sürdürdü. 3 Temmuz davasının başladığı 2011 yazında önce 9 milyon Euro'ya Fenerbahçe'ye, bir süre savcılık tarafından gözaltında tutulduktan sonra ise 10 milyon euroya Rusya'ya satıldı. 2 yıl sonra 13 milyon Euro'ya yeniden Fenerbahçe'ye geldiğinde aykırı kişiliğine ilişkin işaretler verse de, Ersun Yanal kendisinden faydalanmasını bildi. Ancak ertesi yıl kontrolden çıktı. Oynatılmayınca küstü, taraftar protesto edince formayı atıp maçı terk etmeye kalktı. 2 yıl farklı takımlara kiralandı en sonunda 2,5 milyon Euro'ya satıldı. Kira ücretleriyle toplamda 7 milyon euro kazandırdı.
Robin van Persie: 57 maç - 25 gol
Geliyor haberlerini ilk başta pek çok kişi ciddiye almasa da, uçağı İstabul'a indiğinde yer yerinden oynadı. İlk sezonu, "henüz hazır değilim, hazır olacağım, hele bir hazır hale geleyim siz beni o zaman görün" demeçleriyle geçerken, ikinci sezonda adı "Sakatlık Reis"e çıktı. 6.5 milyona gelen Uçan Hollandalı, taraftarın Güiza'yla birlikte en büyük hayal kırıklığı olarak tarihe geçti. Aldığı yüksek maaşa karşın revirden bir türlü çıkamayan van Persie, tek kuruş kazandırmadan Feyenoord'un yolunu tuttu.
Fernandao: 63 maç - 26 gol
Aslında Fernandao'yu bu listeye dahil edip etmeme konusunda çok arada kaldım. Van Persie nedeniyle yeteri kadar şans bulamaması, kolunun talihsiz bir şekilde kırılması Fenerbahçe'de düzenli olarak forma giymesinin önüne geçti. Ama oturup düşündüğümde gol kralı olarak geldiği Fenerbahçe'de bu kadar talihsizlik yaşayıp, sonunda Ali Koç ve Comolli tarafından belki de en çok ihtiyaç duyulacak dönemde satılmasının da büyük bir hayal kırıklığı olduğuna kanaat getirdim. 3.4 milyon euroya transfer edilen Fernandao 2,5 milyon euro için satıldı. Yerine de bugün Güiza'yı bile aratan Slimani kiralandı.
Vincent Janssen: 16 maç - 4 gol
Hollanda'da gol kralı olup büyük liglere gelince sudan çıkmış balığa dönen pek çok futbolcudan biri Janssen. Tottenham'dan 2.5 milyon Euro artı maaşıyla birlikte kiralanan Hollandalı, lige iyi başlasa da takımın istikrarsız performansına ayak uydurdu. Ayak parmağından geçirdiği sakatlık nedeniyle sezonun yarısını da takımdan ayrı geçirince, hem kendisi hem de taraftar büyük hayal kırıklığı yaşadı. Fenerbahçe'nin bu sezon tekrar kiralamak istediği sürekli konuşuldu ancak Slimani'yi isteyen Comolli mi buna engel oldu yoksa Tottenham mı orası bilinmez...
Roberto Soldado: 32 maç - 9 gol
Güiza, Negredo, Soldado; Türkiye'ye gelen üç büyük İspanyol forvet. Üçü de aradığını bulamadı. İspanyol yıldız zaman zaman ufak kıvılcımlar verse de geçen yılın hayal kırıklıklarından biriydi. Bu sezon ise tek alternatif olabilecekken önce hazırlık kampında elini kırdı, ardından sürpriz bir şekilde Avrupa kadrosuna dahil edilmesi son olarak ise Galatasaray maçındaki hareketleri nedeniyle ceza aldı ve ilk yarıyı neredeyse kapattı. Bütün olumsuzluklara rağmen, Slimani formunu böyle sürdürürse, Soldado da ikinci yarı yeniden formasına kavuşabilir.
Islam Slimani: 12 maç - 1 gol
Fenerbahçe taraftarı haftalarca forvet transferi bekledi. Comolli ser verdi, sır vermedi ve transfer döneminin sonlarına doğru Slimani'yi getirdiğinde herkes bu kadar beklemeye değeceğini düşünüyordu. Cezayirli futbolcu ilk maçlarda iyi sinyaller verdi, gol de attı ancak, o mu takımı yoksa takım mı onu kötü etkiledi bilinmez resmen bir olumsuzluk girdabının içine düştü. Kiralık olması, maddi anlamda takıma önceki transferler kadar zarar vermeyecek gibi dursa da, takımın lig sıralamasındaki halini düşününce, zararın maddiyattan da öte olduğu ortada...