MENÜ

Cahilliğin dayanılmaz hafifliği

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Derbinin 88. dakikasında Dany’nin Tolga’ya pasında hakemin ne düdük çaldığını anında anlayan kaç kişi vardı sahada?
Kulübede, tribünde, basın tribününde?
Her hafta hakemler konusunda çok rahatlıkla ahkam kesen koca bir sektör, benim de çok eleştirdiğim bir hakem tarafından ofsayta düşürüldü. Sahada hakem konuyu anlatmasına rağmen oyuncular anlamamakta direndiler.
Konu kamuoyu tarafından anlaşılınca bu kez kuralın ne kadar saçma olduğu tartışmasına başlandı.
‘Kural saçma olduğu için bilmesem de olur’ kıvamına getirildi bu sefer itirazın merkezi.
Halbuki konu netti. 92’den bu yana kaleciye pas, vakit geçirmeyi önlemek için yasak. Bunu by-pass etmeye kalkmak da hile. Hileye yeltenmek yasak. Tıpkı kendini yere atıp faul kazanmaya çalışmak gibi.
Gol sevincinde formayı çıkarmak gibi. Tribünlere tırmanmak gibi...
Barajı bozmak gibi. Serbest atışın yapılmasını geciktirmek gibi.
Çünkü futbolda hile istenmiyor. Oyun doğru ve adil bir şekilde aksın isteniyor.
Peki Dany neden topu ayağıyla kaldırıp kafasıyla kaleciye veriyor?
Tam da bu sebeple değil mi?
O zaman itiraz neye? Cahilliğimize mi?
Halis hocayı eleştiririm. İyi bir performans sergilediğini düşünmüyorum. Ancak pazar akşamı kazanan o oldu. Herkesi ofsayta düşürdü.
Cahilliğimizi yüzümüze vurdu. Hakkını vermek lazım.

Fair-play ve centilmenlik

Centilmenlik kuralları muğlak bir kavram. Fair-play ise öyle değil. Net. Oyunun tüm taraflar için adil olması...
İngiltere’de sakatlanan oyuncu için oyunun durması kararını neden hakem veriyor misal? Centilmenliğin isim babası onlar değil mi? Neden oyunculara topu dışarı atma izni verilmiyor? Çünkü tüm taraflar için ve hatta seyirci için adaleti bozuyor bu tavır. Suistimal ediliyor.
Caner’in yaptığını anlıyorum. Bunca kavganın ortasında iyi bir şeyler yapmak istiyor. Çabasını takdir de ediyorum. Çünkü içinde bulunduğumuz cehennemde insan aslında iyi olduğunu göstermek istiyor.
Ancak adil oyun bu değil. Bilmediğimiz bir kuralın özünü anlamadan onu yok saymak düzeni bozar. Biz bu ülkede trafiği böyle bozduk. Siyaseti de. Kuralsız iyilikler de en az kötülükler kadar düzen bozar. İçinden çıkılamaz bir kaos yaratır.
Caner, Türkiye için doğrusunu yaptı pazar akşamı. Çünkü iklim bunları istiyor.
Ancak futbolun ve medeniyetin doğrusu, o topu gol yapmaya çalışmasıydı.
Yani Biliç yanılıyor. Kasımpaşa maçında Donk’un pozisyonunda kural hatası ararken, burada ‘kuralı boşverin’ demek doğru değil.

Geçmiş olsun

Gökhan Töre’nin gece o saatte dışarıda olması, bu olayda en son kertede konuşulacak şeydir. Çünkü biliyoruz ki bu ülkede gündüz vakti düğüne giden 5 yaşındaki çocuk da vuruluyor. Şampiyonluk kutlamasını balkonunda seyreden kadın da... Ve üstüne her gün eşi ya da erkek arkadaşı tarafından öldürülen binlerce kadın var. Eğer bir katil gece kulübünde sevgilisine kurşun yağdırıyorsa maç sonrasında bir kaçamak yapan genç bir çocuğun haylazlığı değildir konuşulması gereken.
Ama işte neredeyse ‘gece kulübüne gidersen tabii ki vurulursun’ noktasına gelecek iş.
Gökhan’a geçmiş olsun. Bu olaya bu şekilde bakanlara da akıl sağlığı dilemeli. Onlara da geçmiş olsun.

Passolig...


Tartışmalar boş. Ve açık söyleyeyim bu bir fişleme değil. İstenen bilgiler zaten kulüplerin taraftar kart için istedikleri bilgiler. Bir çok kulüp de belli bir bankanın kredi kartına sahibi olmayanlara bilet satmıyor. Yani sorun bu değil.
Passolig’le ilgili soru şöyle sorulmalı: Bu futbolla ilgili var olan sorunu çözer mi?
Sorun doluluk ve şiddettir.
Eğer 2 yıl içinde doluluk oranında yüzde 20-30 civarında bir artış olursa ve şiddet olaylarına belirli bir düşüş gerçekleşirse Passolig başarılı demektir.
Ancak başlangıçta olup biten iç açıcı değil. Daha ilk denemede ülkenin en çok tanınan tribün suçlusu, Süper Lig’de bir futbolcuya sahada saldırmış tek isim binlerce insan içeri giremezken maça giriyorsa buna skandal denir.
Açıklama ise daha komik. Beyefendi kombinesiyle girmiş.
Kombine-Passolig koordinasyonu sağlanmadan bu uygulamaya girilir mi?
Açık konuşalım. Bu uygulamanın bu maçta başlaması doğru değildi. Bu sezon başında olmalıydı. Onlarca kez denedikten sonra...
Kötü başladı. Umarım çok geçmeden düzelir.

YORUM YAZ