MENÜ

Tolga ve Oğuzhan

Abone Ol Google News
Haberin Devamı

Eğer bu sezon Beşiktaş'ın kalesinde MacGregor olsaydı, herhalde bir 15 puan eksiği olurdu. Sadece Tolga'nın yaptığı özel kurtarışlardan bahsetmiyorum. Bir süre sonra rakip forvetlerin de ayarını bozuyor. Yapabileceklerinden kötü vuruşlar yapmaya başlıyorlar. Misal Gekas’ın karşı karşıyada vurduğu bir kafa şutu var, Oğuzhan’ın golünden önce. Köşeye vurmaya çalışırken kaçırdığı. Tolga az evvel demivolesini akıl dışı bir şekilde çıkarmamış olsa, belki merkeze sert bir kafa vuruşu yapacak. Ama hayır! Tolga korkutuyor. Dünkü perforansıyla Itanje’nin de hakkını verelim ama, Tolga’nın katkısı çok yüksek Beşiktaş’a. Ligin son dönemlerdeki en iyi transferlerinden biri. Veren Trabzonspor hiç eksilmedi, alan Beşiktaş bayağı değişti, olumluya evrildi. Son saniyede üst üste gelen hatalarla (buna hakem de dahil) golden hemen önce yine Gekas’ın vurduğu şuta direnişi olağanüstüydü.

Ama yetmedi.

İlk yarıda Konyaspor’un öndeki yetenekli ama yaşlı 4’lüsüne topu taşıyabilen yegane adam Ali Turan’dı. Beşiktaş doğal olarak baskı kurup topa sahip oldu. Konya çıkamadı. Itanje yıldızlaştı.

İkinci yarıda oyunun merkezini Hleb olarak kabul edince çıkmalarına gerek kalmadı. Takım olarak yerleştiler rakip alana ve Tolga’nın direnci ve korkutuculuğu olmasa erken gol de bulabilirlerdi. Bu oyunda başrol tabii ki Hleb’de... Yaptığı arkadaşları tarafından anlaşılamayan birkaç hareketi bile oyunu değiştirebilirdi. Misal onun gibi Arsenal’den geçmiş ama ondan 11 yaş küçük Oğuzhan’dan çok daha fazla iz bıraktı oyunda. Ancak futbol skoru yazıyor maçlarda. Oğuzhan, Olcay’dan aldığı pası çok iyi bir vuruşla
değerlendirerek golü buldu. Ancak oynadığı oyunla ilgili sorun takımını etkiliyor. Ayakları geri geri gidiyor neredeyse. Bu genç adam yeteneğinin hakkını vemek için güçlü olmalı. Yoksa bu sıradan oyunlar onu Beşiktaş’ın devamlısı yapmaz.

YORUM YAZ