O artık bir efsane: Ahmet Çelik

Ahmet Çelik... Gazi Koşusu’nu üst üste 4 kez kazanarak kırılması güç bir başarının altına imzasını attı. Çelik, ülkemizin en prestijli kupasında bunu yapmayı başaran ilk jokey oldu.

Kariyeri boyunca 1921 yarış kazanan 31 yaşındaki genç jokey, bugünlere nasıl geldiğini ve zafere giden yolda neler yaşadıklarını sadece FANATİK'e anlattı. İşte ‘Matador’ lakaplı Çelik’in açıklamalarından öne çıkanlar:

‘Önceleri korkuyordum’

Şanlıurfa’nın Suruç ilçesinde doğdum. Suruç özellikle Arap atçılığı için ülkemizin önemli bir merkezi haline gelmiş durumdaydı. Babam her zaman bir Arap atı yetiştirmeyi isterdi. Ben henüz 7 yaşımdaydım ve babam beni atın üzerine oturttu; her şey bundan sonra başladı. İlk başta yarış atının iriliğinden korkmuştum ancak daha sonrasında alıştım, her gün at binmeye başladım.

‘İlk başta sadece hevesti’

Ata binme hevesim yıllar geçtikçe bir aşka dönüştü. 2001 yılında henüz 14 yaşındayken İstanbul’daki Ekrem Kurt Apranti Merkezi Okulu’na gittim. Jokey olmam konusunda herkes bana karşı çıktı. Ancak her şeye rağmen her zaman kararlığımı koruyarak bu günlere gelmeyi başardım. Ailem de zamanla ikna olunca jokeylik ve atçılık kariyerim de başlamış oldu. İlk galibiyetimi de mezun olduğum sene yani 2004’te Tumbulgazel isimli safkanla elde ettim.

‘5. şampiyonluğu istiyorum’

Gazi Koşusu’nu kazanmak herkese nasip olmaz. Şimdiki hedefim ise başarımı devam ettirebilmek. Bu sayıyı 5’e çıkartmayı planlıyorum. Yine de bunlar nasip kısmet işi. Mesleğime çok uzun yıllar devam etmeyi hedefliyorum. Özellikle Türkiye’deki olumsuz mantalitenin, ‘başarı ve kazanç’ baskısı üzerine kurulmasından dolayı at yarışının tat alınabilen bir spor olmaktan çıktığını söyleyebilirim. Kısmet olursa şansımı yurt dışında da denemek istiyorum.

‘Asla geri adım atmam’

Yarışı kazandıktan sonra özellikle sosyal medyada gerçeği yansıtmayan pek çok spekülatif haber çıktı. Ben bunlardan asla etkilenmiyorum. Yapan kendine yapar. Böyle şeyler beni ne yolumdan döndürür ne de fikrimi değiştirir. Anlamsız söylemler karşısında camianın ve yarış severin tutumu belirleyicidir benim için. Bu anlamda bana karşı büyük bir sahiplenme söz konusu. Bence en önemli nokta da budur. Medya ve sosyal medya manipülasyon için kullanılabilir, bundan sonra da devam edebilir ama ben dilimle değil, elimle, yani sahada cevap veririm.

‘Her zaman ahlaklı olduk’

Kardeşim Müslüm Çelik ile zaman zaman koşularda birinciliği birbirimize bıraktığımız veya birbirimizin işini kolaylaştırıcı şekilde at koştuğumuz şeklinde tepkiler alıyoruz. Böyle bir şey imkansız, asla da olamaz. Biz her zaman ahlaklı insanlar olduk. Ama şunu da söyleyebilirim kardeş de olsak rakibiz. İnançlarımıza ters bir durum bu. İkincisi bunları diyen kişilerin söylediklerini bindiğimiz atların sahipleri, antrenörleri, sahipleri ve seyisleri görmüyor mu! Görseydi önce onlar görürdü. Böyle bir sıkıntı ile karşılaşmış olsaydık elbette bize bir daha at vermezlerdi.

‘İhanet etmeyiz’

Bize laf eden kişileri anlamakta gerçekten zorlanıyorum. Böyle bir dedikodu içinde anılmaktan son derece rahatsızlık duyuyorum. Biz beraber vakit geçirdiğimiz, yemek yediğimiz camiaya asla ihanet edecek insanlar değiliz. Bunlar boş düşünceler olsa da yadırgamıyorum. Maalesef komplo teorileri akrabalık ilişkisi içinde olan başka meslektaşlarım için de yıllardır söyleniyor. Bu tür durumlarda yaptığımız tek bir şey var. Gülüp geçiyoruz...

‘Yüzde 99 yanılmam’

Her yıl ortalama 137 yarış kazanan, toplamda ise 1921 kez zafere ulaşan baş jokeyler arasında yer alan Ahmet Çelik, son 4 yılda sırasıyla ‘Renk’, ‘Graystorm’, ‘Piano Sonata’ ve ‘Hep Beraber’ isimli safkanlarıyla üst üste 4 kez Gazi Koşusu’nu kazanarak zirveye taht kurdu. 31 yaşındaki jokey, bu başarısını ise şu sözlerle özetliyor: “Benim özelliğim yarışları açıp izlediğimde hangi at nasıl koşarsa daha iyi olur tahminini isabetli yapıyor olmam. Ata bindiğim andan itibaren yaptığım bu taktik sayesinde yüzde 99 yanılmıyorum.”

‘Amacım Triple Crown’

Türk yarışçılığında aynı at Erkek veya Dişi Tay Deneme Koşusu, Gazi Koşusu ve Ankara Koşusu’nu kazanırsa tıpkı yağlı güreşteki başpehlivanlık gibi Triple Crown yapmış at unvanına sahip oluyor. Benim yeni hedeflerim arasında da bu yer alıyor. Son olarak bu unvanı 2001 yılında Grand Ekinoks isimli safkan kazanmıştı. İki sene önce Ankara Koşusu’nda Graystorm’un ikinciliğiyle, geçen sene ise Piano Sonata ile Gazi ve Ankara Koşusu’nu kazanmama rağmen aynı tay Erkek Tay Deneme’yi kazanamadığı için bu unvanı sağlamayı kaçırdım. Bu sene Erkek Tay Deneme ve Gazi’yi kazanan Hep Beraber (atının adı) ile 22 Eylül’de düzenlenecek Ankara Koşusu’nda zafere uzanarak bir tarih daha yazmak istiyorum. Atıma güveniyorum, kısmet olursa bu rekora da uzanacağım.

Cem Boşgelmez