MENÜ

Farkına varmadan zayıflayın

Tükiye'nin ilk IOC diplomalı beslenme uzmanı Emine Sporel Özakat yazdı.

Farkına varmadan zayıflayın

Diyet yapmadan, kalori saymadan, bir nevi farkına varmadan zayıflamak mümkün. Bu tarz beslenme planına 'fonksiyonel beslenme' deniyor. Fonksiyonel beslenme, yeni bir diyet şekli değil, çok eski yıllara dayanan bir felsefe...

Diyet, negatif çağrışımlar yapan ve hep kilo vermekle eşdeğer tutulan bir kelime. Esasında diyet demek beslenme şekli demek. Sanıldığı gibi belli bir süre yapıp sonra eski alışkanlıklara dönmek anlamına gelmiyor. Negatif çağrışımlar yaratmaması açısından isterseniz diyet kelimesi yerine ‘beslenme planı’ sözcüğünü kullanalım. Yiyecekler vücudumuza sadece kalori ve besin değil aynı zamanda önemli bilgiler de veriyor. Ağzımıza koyduğumuz her yiyecekten alınan bilgi, sindirim sonucu kanımıza ve buradan da tüm vücuda dağılıyor. Besinlerin içeriğinde bulunan şeker, protein, yağ, vitamin ve mineraller metabolizma ve genlerimizin çalışmasını hızlı biçimde değiştirebiliyor. Bunun anlamı şu: Yiyip içtiklerimiz ruh halimizden hasta olup olmamıza kadar pek çok şeyi etkiliyor.

Son zamanlarda siz de 'fonksiyonel beslenme' kavramını duymuş olabilirsiniz. Özetle beslenmede bazı yiyeceklere daha fazla yer açıp bazılarına hiç yer vermemek olarak özetleyebiliriz.

Kişiye özel planlanıyor

Bazı besin öğeleri eksik alındığında hastalık riskini artırabiliyor, tamamlandığında ise hastalık riski ortadan kaldırıyor. Yine bazı besinler aşırı miktarlarda alındığında yarar yerine zarar verebiliyor. 'Hangi besini kim, ne kadar tüketmeli?' sorusunun yanıtı ise kişiden kişiye değişiyor. Tek bir formülü yok çünkü her birimizin metabolizması, ihtiyaç duyduğu gıdalar farklı. Fonksiyonel beslenme, bizi benzersiz kılan genlerimizin görevlerini en yüksek düzeyde yapmalarını sağlıyor. Metabolizmamız düzgün ve sağlıklı çalışınca sağlıklı kiloda kalmak da kolaylaşıyor.

2 bin 500 yıllık tarihi var

Fonksiyonel beslenme anlayışı 2 bin 500 yıl öncesine dayanıyor. Günümüz tıbbın babası olarak kabul edilen Hipokrat, İsa'dan önce 460 yılında Yunanistan'da yaşamış. Hipokrat o yıllarda sağlık ve beslenme ilişkisinin önemini kavrayarak, fonksiyonel beslenmeyi şu cümleyle ifade etmiş: "Besinler ilacınız, ilacınız besinler olsun".

Soğan, sarımsak...

Fonksiyonel beslenme planının içeriğinde şu yiyecek ve içecekler bulunuyor:

Soğan ve sarımsak: Haftada 2-4 öğün çiğ tüketin.
Keten tohumu: Taze olarak çekilmek kaydıyla günde 1 yemek kaşığı yiyin.
Tüm lif bakımından zengin tam tahıllar: Tam buğday ekmeği, bulgur bu gruptadır. Her öğünde tabağınızın 1/4'ünü oluştursun.
Rengarenk sebze ve meyveler: Özellikle öğlen ve akşam öğünlerinde yarım tabak yiyin.
Kurutulmuş veya taze otlar: Nane, maydanoz, dereotu gibi taze otları ve kimyon, pul biber, zerdeçal gibi baharatları öğünlerinizde tüketin.
Kuruyemişler: Öğün aralarında 1 avuç kadar yiyin.
Et ve süt ürünleri: Sağlıklı yetiştirilmiş ve doğal beslenmiş hayvanlardan üretilen et, tavuk, balık, yumurta, süt ve süt ürünlerinden biri her öğününüzde tabağınızın 1/4'ünü oluştursun.

Haberin Devamı
YORUM YAZ