Tokyo'da hedef altın!

“İlk okumu 3 yaşımda attım. Profesyonel olarak 8 yaşımda başladığım okçulukta bir yerlere gelebilmek için yaşantımdan ve bazı sosyal aktivitelerden fedakarlık yaptım”

“Rio’da ülkemizi iyi bir şekilde temsil ettim. Adımı duyurdum. Şimdi ise 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda altın madalyayı kazanıp ülkemin bayrağını dalgalandırmak istiyorum”

Dünya’da geleceği en parlak 5 okçu arasında gösterilen Mete Gazoz, Rio’daki performansı, geleceği ve 2020 Tokyo Olimpiyatları’yla ilgili FANATİK’e konuştu.

İşte Mete’nin sözleri:

“Oimpiyatlar’da gösterdiğim performans sonrası bu kadar meşhur olacağımı pek düşünmüyordum ama başarılı olacağıma hem inanıyordum. Ama ülke gündemine o zamanlar oturacağımı hiç tahmin etmemiştim. 2020’de yapılacak olan Tokyo Olimpiyatları’na gelmeden önce ilk olarak hedefim Gençler ve Büyükler Dünya Şampiyonası’nda derece almak. Sonrasında 2019’da Meksika’da gerçekleşecek Dünya Şampiyonası’nda şampiyon olarak Tokyo’ya gitmek istiyorum. Türk halkına buradan seslenecek olursam, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ülkeme altın madalyayla döneceğime inanıyorum, bana güvensinler. Ben her çıktığım turnuvada, her müsabakada hep kendimle yarışırım. Müsabakalara çıkarken rakibimi gözümde büyütmem. Eylül ayında Meksika’da yapılacak Dünya Şampiyonası’nı hedefliyorum. Bu şampiyona için elimden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyorum.”

‘Okçuluk kaçınılmaz oldu’

“Spora ve okçuluğa profesyonel olarak 8 yaşımda başladım. İlk defa 8 yaşımda turnuvalara katıldım. Ancak ilk okumu 3 yaşındayken attım. Bu aktiviteleri hem okçuluk öncesi ve okçuluk sonrası da devam ettirdim. Babamın eski milli okçu olması benim okçuluğa başlamamda en büyük etkenlerden biri oldu. Babamla birlikte Türkiye Şampiyonaları’na ve Dünya Şampiyonaları’na git-gel yapa yapa benim de bu spora başlamamdaki önemli etkenlerin başında geliyor. Çünkü bu spora bir sempati duymamı sağladı. O zamandan itibaren okçuluk benim için kaçınılmaz oldu.”

‘Devlet karşılıyor’

“Ortalama bir yılda 15-20 kez kamp oluyor. Bizim seyahat ettiğimiz oteller, şehrin en lüks otelleri oluyor her zaman. Masraflarımızın hepsini karşılıyorlar. Kullandığımız malzemelerin ücreti yıllık olarak 30 bin TL’ye kadar çıkabiliyor. 8 sporcu var, bu sporcuların tüm masrafları üstleniyor. Yurt dışı seyahatlerinde de bunlar geçerli. Bu masrafları Türkiye Okçuluk Federasyonu karşılıyor.”

‘Babamı geçmem çok zor’

“Okçuluk camiasında babamı geçmem biraz zor gözüküyor. Ne kadar Olimpiyatlar’da adımı duyursam da bizim camiamızda bu zor bir şey. Zaten benim öyle babamı geçmek, adımı daha fazla duyurmak gibi bir gayretim yok. Babamın eski okçuluk zamanlarında sosyal medya, internet pek fazla kullanılmadığı için yalnızca okçular arasında, bu camia içinde biliniyordu. Ben kendimi fazlasıyla duyurdum diye düşünüyorum.”

‘Annem benim için özel’

“Annemin bir Olimpik Anne olmasının yanında ne de olsa kendi annem olduğu için benim yanımda olması beni her zaman mutlu ediyor. Her turnuva müsabaka öncesi annemle konuşurum. Onun sesini duymak isterim. Yarışmalar bittikten sonra yine onunla konuşurum. Annemin her daim yanımda olması beni desteklemesi çok güzel bir şey.”

'Mete ile gurur duyuyoruz'

Oğluyla gurur duyduğunu söyleyen Mete Gazoz, “Bizim amacımız öncelikle bayrağımıza göndere çektirmek. Önce üst kısmı güçlü tutmak, gerek kişisel başarıları sonraya saklamalıyız. Olimpiyatlar’da gösterdiği performansla, Türk halkının gönlünde taht kurmayı başardı. Bana Olimpiyat’tan 2 ay sona telefonlar geliyordu. Açıyordum telefonları, saat gece 22.00-23.00 gibi. Her seferinde Mete’yi tebrik etmek için arayıp kapatıyorlardı. 17 yaşında bir çocuktu yarışırken, en genç sporcu olarak yarıştı bir de. ”

‘Elimden kimse kurtulamıyor’

“Gençliğimde Şampiyonalar dolayısıyla şehir şehir geziyordum. Bir gün evde yay çekerken Mete daha çok küçük 2 yaşlarında o da yayı çekmeye başladı. ‘Aferin’ oğluma derken 3 yaşında ok atmaya başladı Mete. Zaten yalnızca ailem değil, kimin benle yolu kesişirse ok atmaya başlıyor. Elimden kurtulamıyor. Mete’nin gösterdiği bu başarılardan dolayı kendisiyle gurur duyuyoruz.”