Eskrimin altın kızları
Önce Avrupa’da daha sonra da Dünya Şampiyonası’nda altın madalya kazanarak, bunu başaran ilk eskrimci olarak tarihe geçen İbrahim Ahmet Acar’ın ardından Kadın Kılıç Milli Takımımız elde ettiği Avrupa şampiyonluğuyla göğsümüzü kabarttı.
Belarus’un başkenti Minsk’te düzenlenen organizasyonda, Türkiye’ye 94 yıllık eskrim tarihinde takım müsabakalarında ilk Avrupa şampiyonluğunu kazandıran Kadın Kılıç Milli Takımı’nın sporcularından Deniz Selin Üstündağ, Fatma Zehra Köse ve Melis Sarıçam gelen başarıyı, gelecek planlarını ve eskrimin nasıl bir spor olduğunu anlattı...
‘Karayip Korsanları’ndan özendim’
Takımın en küçük bireyi olan 16 yaşındaki Deniz Selin Üstündağ: “16 yaşında biri olarak 23 yaş altı kategorisinde şampiyonluk yaşadığım için kendimi çok şanslı hissediyorum. Eskrim de satranç gibi. Hakem ’başlayın’ demeden rakibinin ne yapacağını anlaman ve yapacağın hamleye saniyelerle, saliselerle karar vermen gerekiyor. Karayip Korsanları filmini çok seviyordum. İlgimi çekiyordu. Okulda bir tanıtım yaptılar ve o tanıtımın ardından epe branşıyla eskrime başladım. 2-3 hafta gibi kısa sürede de kılıç branşına geçtim. Rakiplerimiz, eskrimde ekol olan ülkelerdi. Rusya’yı yenmek bizim için çok büyük bir olaydı. Herkes bize ’Yapamazsınız, imkansız, onlar sizden daha iyi’ diyordu. Ancak sonuçta onları yenmeyi başardık ve Türk kadını olarak gücümüzü gösterdik. Ferdide Avrupa ve dünya şampiyonu olmak istiyorum. Takım halinde de dünya şampiyonluğunu hedefliyoruz. 19 yaşına geldiğimde 2020 Tokyo Olimpiyatı’na katılmak ve dereceyle dönmek istiyorum”.
‘Eskrime Ayskrim diyen oldu’
20 yaşındaki Fatma Zehra Köse: “Türk kadınları olarak gerçekten çok güçlüyüz. Her şeyin üstesinden gelebiliriz. Bunu da zaten ispatladık. Altın madalyayı kazandığımız anları anlatmak zor, yaşamak gerekiyor. O son tuşu aldığımızda bayrağımızı göklere çıkartacak, İstiklal Marşı’nı herkese dinletecek olmak bizim için gerçekten çok manevi bir duyguydu. İnşallah bu yolda daha iyileri de olacak. Eskrimi bırakmak istediğim çok zaman oldu ama yapamadım. Eskrimin çok asil ve güven kazandıran bir spor olduğunu düşünüyorum. Bu spor benim için bir tutku. Gerçi, bana ‘Gel sopa al, kapışalım’ diyen de oldu, eskrime ’Ayskrim’ diyen de... Eskrimin, Türkiye’de çok geliştiğini düşünüyorum. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda da şampiyonluğu hedefliyoruz.”
‘Altın madalya sürpriz değil’
17 yaşındaki milli eskrimci Melis Sarıçam: “2017, Türk eskrimi için çok umut verici. Altın madalya kazanmamız bizim için çok da sürpriz değildi. Kendimize çok inandık, kenetlendik. Böyle bir şampiyonluğu ülkemize getirdiğimiz için gerçekten çok mutluyuz ve gururluyuz. İstiklal Marşı’nı okutmak, bayrağımızı en yükseğe çıkartmak, çok farklı bir mutluluk. Kelimelerle ifade edilecek gibi değil. 2017, Türk eskrimi için gerçekten çok umut verici”.
