MENÜ

Güleren: Türk Boksu için varım

Türk boksuna aileden gelen bir gelenekle yıllardır hizmet ettiğini söyleyen Türkiye Boks Federasyonu eski As Başkanı Mehmet Rıza Güleren, başkanlık için aday olmadığını ancak Türk boksu için hizmete hazır olduğunu söyledi.

Güleren: Türk Boksu için varım

Türkiye Boks Federasyonu eski As Başkanı Mehmet Rıza Güleren, İstanbul Gönen Hotel'de medya mensupları ile bir araya geldi. Türk boksunun son iki Olimpiyatları madalyasız bitirmesine dikkat çeken Güleren ''Büyüklerde 2007 yılından bu yana Dünya Şampiyonu çıkartamamışız. Sonrasında 2012 Londra ve 2016 Rio Olimpiyat Oyunları Türk boksu için çeyrek finalden öteye gidememiştir. Sekiz yılı ıskaladığımız bir gerçektir. En son 2008 Pekin Olimpiyatlarında Yakup Kılıç ile bronz madalya kazanmıştık. Bundan sonra Türk boksu bir çöküşe girdi'' dedi.

Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın Olimpiyatlardan sonra yaptığı genel açıklamada, baz Federasyonlar açısından gerçek tabloyu gözler önüne sergilediğini belirten Güleren, ''2016 Rio Olimpiyatlarında alınan sonuçlara bakıldığında farklı adımlar atılması gerektiğini düşünüyorum. Sportif başarının bir Federasyon ve Başkanı için en önemli kıstas olduğunu dile getirmiştim.Olimpiyatlar bitti. Öz eleştiri yaparak şapkasını önüne koyacak çok kişinin olduğunu ve yapması gerektiğini düşünüyorum'' diye konuştu.

Tel tel döküldük

Hep aynı şeyleri yaparak beklenen farklı ve başarılı sonuçlara ulaşılamayacağına değinen Güleren, ''Rio Olimpiyatlarına altı sıklette tel, tel döküldüğümüz gerçeğinden yola çıkarak 22 Ekim'de yapılacak Boks Federasyonu seçimleri öncesinde bir durum değerlendirmesi yapmalıyız. ''Büyüklerde dokuz yıldan bu yana Dünya Şampiyonu çıkartamıyoruz. Aynı şekilde Olimpiyatlarda da madalyaya hasret kaldık. 2012 Londra ve 2016 Rio Olimpiyat Oyunlarında Türk boksu çeyrek finalden başka başarı kazanamadı'' dedi.

Başkan adayı değilim

22 Ekim 2016 tarihinde yapılacak olan Federasyon Olağan Genel Kurulda kesinlikle başkan adayı olmadığını söyleyen Güleren, ''Türk Boksuna hizmet verecek olan aday arkadaşlarımın projelerine bakar ona göre destek veririm'' dedi. Boks Federasyonu eski As Başkanı Mehmet Rıza Güleren yaptığı açıklamada bugünkü toplantımızın amacı Türk Boksunun son iki olimpiyatları madalyasız bitirmesi bugünkü geldiği nokta ve 22 Ekim tarihinde yapılacak olan olağan genel kurul öncesi dikkat çekmek ve bazı konuları sizlerle paylaşmaktır dedi. 22 Ekim tarihinde yapılacak olan olağan genel kurulda başkan adayı olmadığımı bilmenizi isterim. Ancak yıllarını Türk boksuna adamış bir ailenin ferdi olarak önemli bulduğum tespitlerim var'' şeklinde konuştu.

Boks babadan kalan miras

Boksun babadan kalan bir miras olduğuna vurgu yapan Güleren ''1962 yılında lisanslı faal boks sporuna başladım.1975 Yılına kadar boksa devam ettim. 2010 Yılında İstanbul Boks il temciliği görevine başlayarak boks sporuna hizmet etmeye başladım. 2011 Yılında İstanbul Boks il temciliği ve aynı zamanda Türkiye Boks Federasyonu Marmara Bölge Başkanlığı görevlerinde bulundum.2012 Yılında Londra Olimpiyat oyunlarından sonra Türkiye Boks Federasyonu As Başkanlık görevi yaptım. As Başkanlık görevim iki yıl yaptıktan sonra 2014 Yılında haklarının suiistimal edildiğini düşündüğüm iki sporcu ve üç Antrenör için istifa ettim. Boks sporu bize Babamızdan geçen bir spor kültürüdür. Ağabeyim Yurdakul Güleren elli yılını Boks sporuna adamış aktif sporculuğunun yan sıra Beşiktaş Kulübü ve Milli Takımlarda görev yapmıştır. Şuanda Milli takımlarda görev yapan Antrenörlerin çoğunda emeği vardır. Erdinç Güleren ise o da 40 yıl Beşiktaş kulübü ve milli takımlarında Antrenörlük yaparak Türk boksuna hizmetlerde bulunmuştur'' dedi.

Tescili olmayan kulüpler var

2010 yılında İstanbul İl temsilciği, 2011 yılında İstanbul İl temsilciği Marmara Bölge Başkanlığı ve 2012 yılında Türkiye Boks Federasyonu Asbaşkanı olarak görev yaptığını belirten Güleren ''2014 yılında 2 sporcu ve 3 antrenöre yapılan haksızlıklardan dolayı istifa ettim. Federasyonu başkanı kendisine yakın olan kulüplerin sporcularını kampta tuttu oy için. Ben de ardından istifa ettim. Oy hakkı olmayan kulüpler var. Oy hakkı için 2014 ve 2015 Türkiye Şampiyonası'na katılmış olması gerekiyor. Tescil olmayan kulüpler oy veriyor. Bunlara da Türk boksu diyoruz. Niye bizim oy hakkımız yok demiyorlar. O yüzden başarısızlıklar geliyor. Merkez Hakem Kurulu'ndaki hakemlere oy hakkı verilmiş. Bizim de hesap vereceğimiz bakanlık var" dedi.

Delege sistemi değişmeli

Eski Avrupa ve Dünya şampiyonu olmuş kişilerden milli takım kamplarında yararlanılması gerektiğini söyleyen Güleren, "Milli takım hocası başkanı seçerse aynı yere geliriz. Bunun oy hakkı var, milli takımlarda olsun denir. Antrenörün asla bu işlere girmemesi lazım. Atagün Yalçınkaya olimpiyatlarda gümüş madalya aldı. Onun gibi çok değerli sporcularımız var. Bunlardan yararlanmak lazım. 2007 yılından beri büyüklerde dünya şampiyonluğumuz yok. Bunlardan yararlanmadığımız için yok. Seçim düzeninin değişmesi lazım. Hocaların oy vermemesi lazım. Haliyle o federasyonda hocaya görev veriyor. Ondan daha değerli milli takım, çok değerli hocalarımız var, fakat oy hakkı olmadığı için milli takımda yok. Delege yapısının değişmesi lazım. 2012 yılındaki seçimlerde gördüm ki, mesela Tokat'ın 'x' kulübünün oy hakkı var ama Tokat'a Ankara'dan delege yazılıyor. Ankara'da ikamet eden kişi, Tokat'ta oy kullanıyor. Bu sistemin değişmesi lazım" şeklinde konuştu.

Başarısızsak o koltuğu bırakacağız

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç'ın, başarısız federasyonlardan istifasını istemesinin hatırlaması üzerine ise Güleren, "Bir spor adamı olarak hayretle izliyorum. Bizler fahri görev yapıyoruz, biz başarısızsak o koltuğu bırakacağız. Federasyonlar iş kapısı değildir. Siz sporun işini yapacaksınız, bunu beceremiyorsanız, o koltuğu bırakacaksınız. Bakanımız istedi, tabii ki istedi; fakat etmiyorlar. Ben iki sporcu için koltuğumu bıraktım. İstifa etmeyen başkanlara sesleniyorum. Yani sırf boks olarak demiyorum. Olimpiyatlarda başarısız olan tüm başkanlara sesleniyorum" ifadelerini kullandı.

Delege olmayanların oy hakkı verildi

Tüzüğün açıkça belirtilmesine rağmen faal olan Hakemleri faal değilmiş gibi listelere koyulmasının doğru olmadığını söyleyen Güleren ''Türkiye şampiyonalarında derece yapan sporcuların milli takımlara çağrılama haklarını ihlal edilmeleri İstanbul gibi mega kentlerde kulüplerin kapanma noktasına gelmeleri federasyonun umurunda bile değildir. Tescili bile olmamış kulüplerden delege oluşturulması imza sınırında adayların sıkıştırılmaları gibi kişileşirmiş yöntemlerle göreve talip olmaları Türk Boks sporunu bugün ki hali açısından oldukça düşündürücü ve endişe vericidir. Bu durumlardan kurtulup Türk Boks sporunu ayağı kaldırılabilmesi için çağdaş bilgili idareci ve antrenörlere ihtiyaç vardır. Türk Boks sporunun ekolünü yaratacak sistemlerin ancak Demokratik seçimlerle özgür iradeli delegelerin olağan Genel kurulunda oy kullanabilmesi ile gerçekleşeceği günlerde görüşmek üzere hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. 22 Ekim tarihinde yapılacak olan Türkiye Boks Federasyon olağan Genel kurul seçimleri Türk Boks spor camiasına hayırlı olmasını diliyorum'' dedi.

Türk boksu ayağa kalkmalı

Türk Boksunun ayağa kalkabilmesi için çağdaş, bilgili idareci ve antrenörlerin Türk boks ekolü yaratacak sistemlerin içinde olması gerektiğine değinen Güleren ''Ahmet Cömert Turnuvasını elimizde tutamadık. Bu turnuva Türk boksunun en önemli turnuvasıdır. Eskiden A takım sporcuları seviyesinde olan turnuva daha sonraki yıllarda gençler ve yıldızlar seviyesine geriledi. Bu yıl yapılıp, yapılmayacağı belli değil. Ahmet Cömert Turnuvası kesinlikle seçimlerden önce yapılmalıydı. Hangi yönetim, hangi başkan gelirse gelsin, bu turnuvaya sahip çıkmalıdır. Türk boksunun ayağa kalkması, böyle uluslar arası turnuvalarla mümkün olabilir'' şeklinde konuştu.

Haberin Devamı
YORUM YAZ