Bir ayda hem Avrupa hem de Dünya şampiyonu
Türk voleybolunun gelişmesine ön ayak olan Eczacıbaşı, 50 yıllık kulüp tarihinde hedeflediği iki büyük kupayı 1 ay içinde kazanma başarısı gösterdi. Turuncu-Beyazlılar, önce Avrupa Şampiyonlar Ligi'nde sevinç yaşadı ardından Dünya Kupası'nı müzesine taşıdı.
Türk voleybolunun lokomotifi olarak kabul edilen Eczacıbaşı, koleksiyonunu tamamladı. Yıllardır özellikle de voleybola hizmet veren Turuncu-Beyazlılar, Avrupa’da da ilkleri başaran takımdı. 1980’de Şampiyonlar Ligi’nde finale çıkmış ve Avrupa ikinciliğine ulaşarak Türk voleybolunun Avrupa arenasında sesinin duyulmasına ön ayak olmuştu.
1999’da CEV Kupa Galipleri Kupası’nı müzesine taşıyan ilk Türk takımı olarak tarihe geçmişti. Milli takıma da birçok oyuncu yetiştiren Eczacıbaşı’nın tek eksiği; son 4 yıl içinde Vakıfbank’ın 2, Fenerbahçe’nin de 1 kez kazandığı Şampiyonlar Ligi Kupası ve 2 kez Türkiye’ye getirilen Dünya Kulüpler Kupası’ydı...
Kadın voleybolunun köklü kulübü, kuruluşundan bu yana hedefindeki iki büyük kupaya da, 1 ay içinde, kendisine yakışır bir şekilde ulaştı.
Koleksiyon tamamlandı
Eczacıbaşı Vitra, 35 yıl sonra final oynayıp çok yaklaştığı Şampiyonlar Ligi Kupası’nı 1 ay önce Polonya’da tarihinde ilk kez havaya kaldırdı. Temsilcimiz, Zürih’te de dünya devi oldu. Turuncu-Beyazlılar, finalde Rus ekibi Dinamo Krasnodar’ı 3-1 mağlup ederek Dünya Kulüpler Şampiyonası’nda zirveye çıktı.
Eczacıbaşı böylece, uzun yıllardır hedeflediği iki büyük şampiyonluğa da ulaşmış oldu. Avrupa Ligi zaferi sonrası, “Kupanın arkasında önemli bir ekip bulunuyor. Bunun arkasında 49 yıllık Eczacıbaşı tarihi var” diyen Eczacıbaşı Spor Kulübü Başkanı Faruk Eczacıbaşı, bir ay içinde kazanılan Avrupa Şampiyonlar Ligi şampiyonluğu ve Dünya Kulüpler Şampiyonluğunu için herkese teşekkür etti.
