MENÜ

İşte Tolgay Arslan transferinin perde arkası

Tolgay Arslan'ın menaceri Francesco Di Frisco, Beşiktaş ve Trabzon arasındaki transfer sürecini ayrıntılarıyla anlattı. FANATİK'e bomba gibi açıklamalar yaptı...

İşte Tolgay Arslan transferinin perde arkası

Beşiktaş ve Trabzon'u karşı karşıya getiren Tolgay Arslan'ın transfer hikayesini, taraflarla yapılan görüşmelerde yaşanılanları, ilk ağızdan öğrendik. Oyuncunun menaceri Francesco Di Frisco, FANATİK'e konuştu, her şeyi ayrıntılarıyla anlattı. Hikaye biraz uzun ancak, Di Frisco'nun, "Bu transfer süreci, kariyerimin en ilginç anlarından biri oldu. Yazsam kitap olur, filmi bile çekilir. Her anıyla oldukça çılgıncaydı" diyerek anlattığı olay, birçok sorunun da cevabını bulmasını sağladı. Şimdi söz, Beşiktaş'la anlaşan Tolgay'ın menaceri Frisco'da...

'Beşiktaş'la ilk görüşmemizde ücret konusunda farklılıklar vardı. Sonrasında Trabzon aradı ve Tolgay'la ilgilendiklerini söyledi. Biz önce Beşiktaş'la anlaştık. 20 Ocak'ta onlara, 'Sözleşmeyi yapabiliriz' dedim'


"Tolgay Arslan'ın transferi için Beşiktaş'la ilk temasımız, geçtiğimiz Aralık ayının ortasında başladı. Ocak ayında ilk görüşmeyi yaptık. Hamburg'la konuşmalarının ardından da anlaşma için masaya oturduk. İlk Hollanda'da Dış İlişkiler Sorumlusu Erdal Torunoğlulları ile masaya oturduk. Ancak iki tarafın da ücretle ilgili düşünceleri farklıydı. Sonrasında Trabzonspor'dan aradılar. Kendilerine Beşiktaş'ın da oyuncuyla ilgilendiğini söyledim. O da Trabzon'un teklifini iletti ama verdiği rakam, Beşiktaş'tan daha düşüktü. Tolgay için Beşiktaş'tan Torunoğulları ile bu kez Belçika'da konuştuk. Tolgay'la görüştüm ve bana, Beşiktaş'a gitmek istediğini söyledi. Torunoğulları'na, 20 Ocak'ta mesaj attım ve sözleşmeyi yapabileceğimizi söyledim. Ertesi gün de kendisi bana kontratı gönderdi. Tolga o zaman Hamburg'la Dubai'deydi. Avukatla birlikte sözleşmeyi inceledikten ve Tolgay'ın imza atmasının ardından bu iş bitecekti."

'Metin Korkmaz diye bir menacerin, benden habersiz, Trabzon adına Tolgay'ı transfer etmeye çalıştığını öğrendim. Sonrasında Tolgay aradı ve bana, 'Trabzon'un teklifi çok iyi' dedi. Ben de, öncelikle kariyerini düşünmesini söyledim'

"Bu sırada Trabzonspor adına Metin Korkmaz diye bir menacer ve Almanya'da yaşayan bir Türk, benden habersiz Tolgay için masaya oturduğunu duydum. Tolgay beni aradı ve 'Francesco, Trabzon adına iki kişi benimle görüşmek istiyor' dedi. Benim için sorun olmadığını söyledim. Görüşmenin ardından Korkmaz, Tolgay'a, 'Menacerini aradan çıkar ve seninle Trabzon için anlaşalım' demiş. Tolgay da, 'Menacerimle görüşmeden bir şey yapmam' cevabını vermiş. Trabzon'un buradaki hatası, Korkmaz üzerinden bu görüşmeyi yapmasıydı. Geçtiğimiz Cuma günü öğlen saat 13.00'te Tolgay aradı ve 'Trabzon'un teklifi çok iyi' dedi. Ben de kendisine, 'Parayı bir tarafa bırak Tolgay. Trabzonspor'u seviyorum ama şehri bilmiyorum. Ben futbolcu olsam, Beşiktaş'a giderim. Mükemmel bir hocaları, sağlam kulüp yapısı, harika taraftarları, İstanbul'da olması ve görüşmemizdeki profesyonelliği beni etkiledi' dedim. Hatta Beşiktaş'tan, hangi forma numarasını istediği ve arkasına Tolgay mı Arslan mı yazılacağını sordular. Biz de 18 numarayı ve Arslan yazılmasını istedik."

'Korkmaz, 4 gündür benden habersiz, Tolgay'ı ikna etmeye çalışıyormuş! Ona bunu sordum. Bana, 'Tolgay'ın babasıyla konuştum ve senin, onun menaceri olmadığını söyledi' cevabını verdi'

"Eşimle yemek yerken Tolgay'dan mesaj geldi: 'Francesco, Trabzon'un teklifi inanılmaz!' Bir kez daha ona, kafasından parayı çıkarmasını ve geleceğini düşünmesini söyledim. Tolgay henüz 24 yaşında. 28 olsa, parayı düşünmesini söylerdim. Bana haklı olduğumu söyledi. Cumartesi sabah 9'da Tolgay beni aradı. Trabzon için Korkmaz'ı aramamı rica etti. Korkmaz'ın 4 gündür Almanya'da, benden habersiz Tolgay'ı ikna etmeye çalıştığını öğrendim. Tolgay da genç olduğu için önerilen ücretten dolayı kafası karışmıştı. Trabzon'dan Ekrem bey, Korkmaz'ın şirketinde çalıştığını benimle görüşmek istediklerini söyledi. Öğlen 3'te, Stuttgart'tan, Hamburg'a uçtum. Bu sırada Ekrem bey, Trabzon Başkanı İbrahim Hacıosmanoğlu ve teknik direktör Ersun Yanal'ın da orada olduğunu söyledi. Otele gittiğimde sadece Korkmaz ve Ekrem vardı! Tolgay'ın eşi de oradaydı. Oldukça kızgın olduğum Korkmaz'a ilk sorum, 'Neden benim arkamdam iş çeviriyosun. Beni aramıyorsun?' oldu. Bana, 'Tolgay'ın babasıyla konuştum ve senin, onun menaceri olmadığını söyledi' dedi. Bunun mümkün olmadığını belirttim.

'Tolgay'ın babası, yüksek para sebebiyle oğlunun Trabzon'a gitmesini istiyordu. Babası burada hata yaptı. Tolgay da ona, 'Sen bu transferden çekil ve beni yanlız bırak' uyarısını yaptı'

"Babasının burada hata yaptığını düşünüyorum. Tolgay da bunun farkına vardı ve babasına, 'Sen bu transferden çekil ve beni yanlız bırak' uyarısını yaptı. Açıkçası babası, maddi sebeplerden dolayı onun Trabzon'a gitmesini istiyordu. Tolgay parayı tercih etseydi, kariyeri adına büyük bir hata yapardı. Korkmaz'la birlikte bir Türk restoranında yemek yedik ve Trabzonspor'la ilgili her şeyi (sözleşme detayları da dahil) konuştuk. Buradan ayrılarak Tolgay ve eşiyle bir araya geldim. Akşam 11'de Ekrem beni aradı, Hacıosmanoğlu, Yanal ve CEO Burak Gürdal'ın otelde olduğunu belirterek, oraya gelmemi istedi. Masada Trabzon'dan tam 7 kişi vardı. Trabzon'la ilk yüz yüze buluşmamız, geçtiğimiz cumartesiydi! Yanal, Tolgay'a, Trabzon'u ve takımı anlattı. Ben de Tolgay'a, eve gitmesini ve onlarla görüşeceğimi söyledim. Bu arada Tolgay, Trabzon'a, 'Teklifiniz çok iyi. Ancak menacerimle görüştükten sonra, belki size gelebilirim' demiş. Ama uçakla, Trabzon'a gideceğini söylememiş.

'İbrahim Hacıosmanoğlu, Tolgay'ın oğluna iki altın bilekliği hediye olarak getirmişti. Trabzon ekibiyle, sabah 5'e kadar görüştük. Biz ücreti konuşurken, Trabzon tarafından biri sürekli fotoğraf çekiyordu'


"Bu sırada Hacıosmanoğlu da, Tolgay'ın oğluna, iki altın bilekliği hediye olarak getirmişti. Tolgay gittikten sonra, biz de masaya oturduk. Hemen şunu da söylim. Her iki tarafın da, karşı tarafla yaptığım görüşmelerden haberleri vardı. Tam o sırada Beşiktaş'tan mesaj geldi ve 'Yarın geliyoruz. Anlaşma için tekrar görüşelim ve Trabzon'a imza atmayın' yazıyordu. Gece yarısı görüşmeye başladık ve kendilerine, verecekleri teklifin, Beşiktaş'tan yüksek olması gerektiğini söyledim. Sabah 5'e kadar pazarlık yaptık. Normalde ben görüşmeyi yapıp, Stuttgart'a döneriz sandım! Neyse ki Trabzon, bunu düşünerek bir oda ayarlamıştı. Kendilerine teşekkür etim. Biz ücreti konuşurken, Trabzon tarafından biri sürekli fotoğraf çekiyordu. Bunu neden yaptığını anlamadım."

'Trabzonspor'la pazarlıklar sonunda ücreti masada duran peçeteye yazdık. El sıkıştık ama resmi sözleşmeye imza atmamıştık. Onlarla birlikte ertesi gün Trabzon'a gideceğimizin sözünü de asla vermedik'
"Hacıosmanoğlu görüşmede çok nazikti. Hepsiyle çok iyi bir görüşme yaptık. Trabzon'la yaptığımız pazarlıkta ücreti, masada duran peçeteye yazdık. Sözleşme konusunda anlaşınca, Hacıosmanoğlu'na elimi uzattım. Ama henüz resmi bir kontrat imzalamamıştık. Ücret gerçekten inanılmazdı. Benim alacağım komisyon da oldukça yüksekti. Ancak onlara, sabah Beşiktaş'la da görüşeceğimizi söyledim. Son kararı Tolgay'ın vereceğini vurguladım. Trabzonspor'a, ertesi gün onlarla birlikte Türkiye'ye gideceğimizin sözünü asla vermedik. Pazar günü Tolgay'la birlikte Beşiktaş'la görüşmeye gittik. Onlara, Trabzon'un bize sunduğu teklifi ilettim. Erdal Torunoğulları, bu parayı veremeyeceklerini belirtti. 3 saat süren görüşme sonunda avukatımızı çağırdık. Çünkü Beşiktaş, bize kontratla gelmişti, ancak Trabzon'un teklifi peçetede yazıyordu. Yani resmi teklif, Beşiktaş'tan geldi. Tolgay, Torunoğulları'na, 'Trabzon'a gitmek ve şehri görmek istiyorum' dedi. O ise, 'Bunu yaparsan, seni transfer etmeyiz' diye konuştu.

'Korkmaz ve yanındaki Ekrem, sürekli Tolgay'a Trabzon'a gitmesi için baskı yapıyordu. Çok agresiflerdi. O da bundan rahatsız oldu ve benim yanıma gelerek, 'Sen haklısın. Beşiktaş'a gidelim. Ancak Trabzonlular bana çok kızgın bakıyor' dedi'

"Tolgay'la arabaya bindik ve bana, 'Francesco, bizim için en iyisi hangisi' diye sordu. Gözlerime baktı ve ona, 'Senin kararına karışamam. Ancak bana göre Trabzon'a değil, Beşiktaş'a gitmelisin' dedim. Neden diye sorunca, "Trabzonsporlu yöneticiler ve hocaları bize dostça davrandılar. Ancak sana söyledim. Futbol kariyerin için Beşiktaş'a gitmelisin. Beşiktaş'ta iyi sezonlar geçirirsen, zaten kulüp sana bu parayı verir ya da başka büyük bir takım sana bu imkanları sağlayabilir' cevabını verdim. Birlikte Trabzon'la görüşmek için otele döndük. Bu arada İngiliz ekibi Arsenal'in, Hamburg'tan Tolgay'ın durumu hakkında bilgi aldığını öğrendik. Otele gelen bir Alman gazeteci, bunun hakkında bana soru sorarken, Korkmaz ve Ekrem, Tolgay'a, Trabzon'a gitmesi için baskı yapıyordu. Çok agresiflerdi. Onlara, oyuncuma bunu yapmayı bırakmalarını söyledim. Tolgay bundan rahatsız oldu ve benle yanlız konuşmak istediğini söyledi ve 'Sen haklısın. Beşiktaş'a evet diyelim. Bunu gerçekten istiyorum. Hemen ara onları. Ancak Trabzonlular bana oldukça kızgın bakıyorlar' ifadesini kullandı.

'Tolgay'ın kararı, Ersun Yanal ve Gürdal'ı çok kızdırdı. Hacıosmanoğlu ise anlaşma olmadan birlikte çektirdikleri fotoğrafı medyaya veren Korkmaz'a öfkeliydi. Kendisini masadan kovdu'
"Ona, sakin olmasını ve futbolda bunun olabileceğini vurguladım. Ardından, Hacıosmanoğlu, Yanal, Gürdal ve Metin Korkmaz'la masaya oturduk. Bir gece önce de bu ekip, Tolgay ve eşiyle fotoğraf çektirmiş. Türk medyasına da bu resim, 'Tolgay'la birlikte Trabzon'a gideceğiz' diye verilmiş. Bunu, onlarla masada otururken, asistanımın telefonuma attığı resimli mesajla öğrendim ve çok kızdım. Onlara, 'Daha sözleşme imzalamadım nasıl bunu yaparsınız. Bu hiç profesyonel değil. Bunu kim yaptı' diyerek tepki gösterdim. Tolgay'ın kararını öğrenince ise Yanal ve Gürdal, bu duruma çok kızdı. Fotoğrafı verenin ise Korkmaz olduğunu öğrendim. Hacıosmanoğlu çok beyefendi biri ve buna çok sinirlenip Korkmaz'a, 'Oyuncuyla sözleşme imzalamadam, neden resmi paylaştın. Git burdan' dedi. Sonrasında biz de otelden ayrıldık. Hamburg, bizi son durumla ilgili olarak ofisine çağırdı. Pazar gecesi kararımızı verdik ve Beşiktaş'a imzayı attıktan sonra Torunoğulları'na, 'Sizinle, İstanbul'a geliyoruz' dedik. Trabzon'a da seçimimizi mesajla bildirdik."

'Beşiktaş'a imza atmamızın ardından pazartesi sabahı Tolgay, elinin kırıldığını söyledi. Bunun şaka olduğunu sandım. Evde merdivenlerden inerken dengesini kaybetmiş. Bu yüzden de İstanbul'a geliş saatimiz değişti'

"Beşiktaş'a imza attıktan sonra pazar gecesi evimize gittik. Çünkü İstanbul'a gidecek uçak, pazartesi günü saat 11'deydi. Sabah 8'de Tolgay beni aradı ve elini kırdığını söyledi. Bunun bir şaka olduğunu sandım. Ona inanmadım ve bana, en iyi arkadaşının numarasını atmasını söyledim. Tolgay'ın en yakın arkadaşından bunun doğru olduğunu öğrendim. Tolgay, merdivenlerden aşağıya inerken dengesini kaybetmiş ve sağ elinin üstüne düşüp, bu kazayı yaşamış. Bu yüzden geliş saatimiz değişti. Bu ilginç hikayede bunun da yaşanması çılgıncaydı. Hatta Tolgay'a, üzerinde kötü gözler var diye de takıldım. Beşiktaş büyük bir kulüp. Erdal Torunoğlulları ve Ahmet Nur Çebi'ye teşekkür ediyorum. Tolgay transferinde harika bir iş başardılar. Trabzon'a da teklifi için şükranlarımı sunuyorum. Ancak onlar bize resmi bir teklifle gelmedi."

'Bilic'in mesaj attığı iddiası tamamen yalan. Tolgay'ı, Beşiktaş ve Trabzon'un yanı sıra Arsenal, İnter ve West Bromwich istedi. Arsenal'e gitmedi, çünkü oraya gitse, direkt oynama şansı yoktu'

"Slaven Bilic'in mesaj attığı söz konusu değil. Bilic, Tolgay'ı sadece bir kez aradı. Beşiktaş'ın teknik direktörü ve bu normal bir durum. 'Beraber burada şampiyon olduktan sonra, beraber İngiltere'ye gideceğiz' dedikodusu, tamamen yalan. Tolgay'ı, Beşiktaş ve Trabzon'un yanı sıra Arsenal, İnter ve West Bromwich istedi. Ancak en ciddi yaklaşan Beşiktaş'tı. Arsenal'i tercih etmemesi ise çok normal. Onun pozisyonunda çok fazla orta saha oyuncusu var. Oraya gitse, direkt oynama şansı yoktu."

M. Çağrı Davran

Haberin Devamı
YORUM YAZ