MENÜ

Ertuğrul Sağlam: Kadıköy'de hedef iyi futbol

Fenerbahçe ile yarın karşılaşacak olan Eskişehirspor'un teknik patronu Ertuğrul Sağlam, FANATİK'e konuştu.

Ertuğrul Sağlam: Kadıköy'de hedef iyi futbol

Fenerbahçe maçı çok zor geçecek. İstanbul’da Fenerbahçe ile oynamak kolay bir iş değil. 28 maçtır kendi sahasında yenilmeyen bir takım var. Bu da bazı gerçekleri gösteriyor.

'Fener’e önlem almayacağız!'

Ama şunu çok rahatlıkla söyleyebilirim ki Sivas maçında ortaya konan mücadele, Erciyes maçındaki mücadele pozitif futbol ve oyuncuların isteği Fenerbahçe maçının ekstra motivasyonuyla da bütünleşip ortaya çok daha güzel bir futbol çıkarabiliriz diye bir beklentim var. Geçen sene farklı kazanacağımız maçı kaybettik. Sivasspor mücadelesiyle başlayan toparlanışımız, Erciyes maçıyla çıkışa dönüştü. Fenerbahçe maçıyla devam etmek isteriz. Rakibin tüm oyuncuları birbirinden kaliteli. Her futbolcuya önlem almaya kalksak kendimiz oynayamayız. Zevkli bir maç olacak çünkü biz de futbol oynamaya gidiyoruz Kadıköy’e...



'90+5’te şansımız döndü'

Lig başladığında 8 haftada bir kez galip gelememe periyodu oldu. Aslında futbol oyunu anlamında iyi başladık. Özellikle Gençlerbirliği maçında futbol tarihine geçecek şanssız bir gol yedik. Rize maçı da o şekilde.. Mücadeleye baktığımız zaman alabileceğimiz birçok puanları alamadık. Hakemlerin de başına gelecek şanssız pozisyonlar hep bizim maçlara denk geldi. Futbolda bunlar
oluyor. Sivas karşısında son saniyede, 90+5’te attığımız golle şansımız döndü.

'Oyuna müdahalelerimiz başarılı
'

Kenardan görüyoruz ve takımı iyi tanıyoruz. Gücü de bildiğimiz için müdahale ediyoruz. Kenardan müdahaleler genelde başarılı oluyor. Şans diyemem bilerek, bu müdahaleleri yapıyorum. Kötü olduğu da oluyor oyuncunun ruh hali, temposu, oyuna ısınamama gibi nedenlerle bazen de takıma yanlış yansıyor.

'Hakemlerden isteğimiz...'
Bursaspor’da çok stresli maçlar oynarken hakemlere çok itiraz ettik ama hiçbir zaman da bir hakem çıkıp, ‘Bizi, rencide edici söz söyledi’ diyemez. Eskişehir’de de oldu ama belli saygı içinde. “Niye görmedin? Niye vermedin?” gibi... Aşağılama asla olmaz ama biz de orada bir emek veriyoruz. Bunun karşılığını almak istiyoruz. Hakemler sezona şanssız başladılar. Bizim oynadığımız maçlarda bu sıkıntıyı fazlasıyla yaşadık. Küfürün, kötü sözün, şiddetin futbol sahalarından uzaklaşması gerekir. Bu konuyu, bu yetkiyi sadece hakemler değil, herkesin uygulaması gerekir. TFF’nin hakemlere verdiği yeni yetkiler onlara bakış açısını biraz daha olumluya çevirmek istemesinden kaynaklanıyor. İnsanların hakemlerle ilgili beklentisi ise rahat olsunlar, baskıyı hissetmesinler, herkese aynı standardı, aynı kuralları uygulasınlar. Başka bir isteğimiz yok. Yoksa herkes hata yapıyor, yapmayan var mı? Kötü niyetli olduklarına inanmıyorum zaten.



'Bursa’yla gönül bağım var'
Bursa maçından sonra çok yıprandım. Oradaki olay şöyle; çok ufak bir kesimin yapmış olduğu kötü davranışı Bursaspor taraftarı ve camiasına maletmek mümkün değil. Biz Bursa’da 4 yıl çalıştık. Bu ülkede futbol tarihine geçecek çok önemli bir başarıyı elde ettik. O yüzden Bursa ile gönül bağım çok farklı. Ufak olaylar gönül bağımızı zedelemez. O grup şampiyon olurken de orada vardı. Sadece bize değil, kimseye olmasın bu tür davranışlar. Ama çok üzüldüm.

'117 km koşuyoruz
'

Lige baktığımız zaman en iyi ve tempolu futbolu oynayan takım bence Bursaspor’dur. Baktığımız zaman iyi bir kadrosu var. İyi oynuyorlar, Trabzonspor’un daha iyi olacağını düşünüyorum. Beşiktaş dönem dönem iyi maçlar çıkardı. Biz belki puan cetvelinde aşağıda gibi görünüyoruz ama futbol kalitesi olarak iyiyiz. Genç ve tempoluyuz. Son maçta toplam 117 km koşmuşuz. Bu rakam Bursaspor ile şampiyon olduğumuz yıldaki çıkardığımız maçlara yakın mesafe, hem de çok yakın. Bu çoçukları, bu genç kardeşlerimizi beğeniyorum. 11’de oynayan 8-9 futbolcumuzun Süper Lig tecrübesi yok. Oynaya oynaya daha iyi olacaklar.

‘Es Es için risk aldım’


Kendisinden büyük beklentiler olan teknik adamlar gidip ikinci ligden, onun da alt liginden futbolcu transfer etmez. Ben bunu yaparak riske girdim. Bunu takımın geleceği için yaptık. Ben ve ekibim Eskişehirspor’u sahiplendik

Eskişehirspor genç bir takım. Sezon başında kulübün içinde bulunduğu durumdan dolayı maliyetli oyuncularımızı gönderdik. Bonservissiz düşük maliyetli oyuncularla takımı takviye ettik. Son gün malesef Tarık’ı satmak zorunda kaldık. Tarık hem defansif hem ofansif anlamda bizim takım için çok önemliydi. Galatasaray’ın Tarık’ı şu ana kadar iyi kullandığını söyleyemem ama mutlaka kullanacaklardır. Tüm bunları bu şekilde yaparken amacımız şuydu: Ben bu ülkede iyi bir kariyere sahipken, beklentinin yüksek olduğunu bilirken 2. ligden, bir alt ligden, Almanya 2. Ligi’nden genç oyunculara imza attırarak bir risk aldım. Büyük beklentisi olan hiçbir antrenör risk almayı istemez. Elimizdeki imkanlar bizim bu şekilde davranmamızı mecbur kıldı. Dolayısıyla böyle bir strateji uyguladık.

Şehrin desteği şart

Bunu, ekonomik ortamda sıkıntılı olan durumumuzu toparlayabilmek, yeni stat açıldığında kulübe dinamik katkısını göz önünde bulundurarak bundan sonraki dönemde ayakları üzerinde durabilen ekonomik anlamda önünü görebilen ve daha büyük hedefler kovalayabilecek altyapıyı kurmak için yaptık. Bir antrenör olarak bu riski aldım. Bunun olumsuz yansımaları olacak tabii.. Bir geçiş dönemi var. Bunu gelecek için yaptık. Bu riske taraftar, camia ve şehir de destek olup göğüs germezse o zaman tabi çatışmalar çıkar, huzursuzluk çıkar. Buradaki mevcut durumu kabullendim. Ben Eskişehirspor’u sahiplendim ekibimle...

Mehmet Ali Sabuncu

Haberin Devamı
YORUM YAZ