MENÜ

Galatasaray'ı bitirenler

Yazarımız Hasan Tankaya, Şampiyonlar Ligi'ndeki Anderlecht-Galatasaray mücadelesini değerlendirdi.

Galatasaray'ı bitirenler

Yazarımız Hasan Tankaya, Şampiyonlar Ligi D Grubu'nda oynanan ve temsilcimiz Galatasaray'ın 2-0 kaybettiği Anderlecht karşılaşmasını değerlendirdi. İşte Tankaya'nın maça ve Galatasaray'ın gündemine dair değerlendirmesi...

Bir takım düşünün şampiyonlar liginde çok kritik bir maçı var. Sabahında medyada, kulüpte, kampta ortalık maç dışında her türlü haberle, dedikoduyla, çekişmeyle ve birbirine atıp tutmayla çalkanıyor. Mektuplar uçuşuyor, videolar tıklanıyor. Teknik direktör 1 ay öncesine kadar birlikte çalıştığı başkanı resmi siteden, TV’den bombalıyor. Eski başkan, kulübün kurumsal yapısı aracılığıyla bir metin hazırlatıp,kurumsal yapıdan atılan maillerle, medyaya işbaşındaki yönetime ve başkan yardımcısına sallayan mesajlarını servis ediyor. Abdürrahim Albayrak, Prandelli’ye bir adım yaklaşıyor, bir adım geri atıyor. Taraftar takımı Belçika’da,oyuncuların adının yazılı olduğu mezar taşı pankartıyla karşılıyor. Ve bu takım Avrupa'da "devam mı, tamam mı?" maçına çıkıyor..

Bu ortamda siz bu takımdan nasıl galibiyet beklersiniz? Akıl istese de mantık sahada karşınızda engel olur size. Çünkü kaleler birer birer kaybedilmiş ve son güne gelinmiştir. Konuşma yapmak, oyuncu gazlamak, kurşun dökmek... Hiçbirinin endüstriyel futbolda artık yeri yoktur. Brüksel'de Galatasaray'ı bu gerçek vurmuş ve son umutları da tüketmiştir.

Aslında Prandelli tüm bu karmaşa arasında en doğru kararı sahaya çıkardığı 11'le verdi ve tüm Galatasaray'lıların "Oh nihayet" dediği kadro 4-2-3-1 dizilişiyle sahada yer aldı. Sarı-kırmızılı ekip ilk yarı bu düzende etkili olamadı. Soldan Bruma'nın bindirmeleri dışında varlık gösteremedi. Uzun zamandır kadro özlemi yaşayan Portekizli final paslarında yetersiz kalıncaGalatasaray pozisyon bulamadı. Bu yarıda Belçika ekibi daha etkili geldi.Oyuna baskılı başladılar ve devre sonuna kadar sürekli gol aradılar. Birçok fırsatı ise tecrübesizliklerine kurban ettiler. Devrenin bitimine doğru defansımızın uzaklaştıramadığı bir topta anlık konsantrasyon eksikliğimizden yararlanıp kalemizde golü de buldular.

İkinci yarıya Galatasaray daha baskılı ve arzulu başladı. Kaybedecek bir şeyi kalmadığını bilen Sarı-Kırmızılılar Anderlecht kalesine yüklendi. Selçuk'un frikiği ve hamleleri sonuç vermedi. Burak'ın şutları, Hamit'in bazukası gol olsa çok şey değişebilirdi ama olmadı. Tükenmiş beyinler, yorgun ayaklara hükmedemedi. İyi niyet, iyi futbola yetmedi. Selçuk'un kırmızı kart görmesiyle takım direncini yitirdi.

Hep söylüyoruz iki yıl önce yarı finalin eşiğinden dönen, Real Madrid'e ecel terleri döktüren ruh artık gökyüzünde bir yerde. Galatasaray'ın Avrupalı genleri, zaferlere alışkın yüreği bu sezon ortada yok. Kimse suçu bireylerde aramasın, detaylarda kaybolmasın. Herkes ana resme baksın. Bir takımı bu kadar alt üst edip, bir kulübün grafiğiyle bu kadar oynayıp büyük yaralar açanlar gözden kaçmasın. Hem sahada hem kasada Galatasaray'ı bitirenler ve hala düzenden nemalanmaya çalışanlar lütfen artık hesap versin.

Hasan Tankaya

Haberin Devamı
YORUM YAZ