MENÜ

"Vücut geliştirme spordan çok sanat dalıdır"

Türkiye'de son yıllarda popülaritesini git gide artıran bir spor olan vücut geliştirmenin şampiyonuyla konuştuk: Sami Hamidi...

"Vücut geliştirme spordan çok sanat dalıdır"

Türkiye'de son yıllarda popülaritesini git gide artıran bir spor olan Vücut Geliştirme'nin şampiyonuyla konuştuk: Sami Hamidi... Kıbrıs'da doğan, henüz genç yaşında "Atletik Fizik" kategorisinde üst üste iki kez Türkiye şampiyonu olan bir Avrupa ikincisinin hikayesi... Sami'nin o savaşçı ruhu şimdi de dünya şampiyonluğu hedefliyor. Ama öncesinde bu sporun gençlerine de çok önemli tavsiyeleri var. İşte Sami Hamidi'nin başarıya giden hikayesi, hedefleri, özel hayatı ve vücut geliştirme sporuna dair önerileri...

Spora ne zaman ve nasıl başladın?

-Aşırı hiper aktif bir çocuk olduğumdan ve evde ortalığı birbirine kattığımdan dolayı annem çareyi beni 4 yaşında tekvandoya yazdırmakla bulmuş. Spora ilk adımım bu şekilde oldu.

"Dedem bana tenekeden halter yapardı"

Seni vücut geliştirmeye iten sebep neydi, hep içinde olan bir şey miydi bu?

-Vücut geliştirme çok küçük yaştan beri içimde olan bir şeydi. Küçükken dedem boya tenekelerinin içerisine beton dökerek bana halter yapardı ve onlarla çalışırdım. Her zaman geniş omuzlarımın olmasını isterdim.

Vücut geliştirmeye yeni başladığın yıllarda ailenin, çevrendeki insanların tepkileri ne oldu?

-Vücut geliştirmeye üniversiteye başladığım yıllarda ailem çoğu ailede olduğu gibi çok tedirgin olmuştu ve bu sporu yapmamı pek istemiyorlardı. Bu sporun gerektirdiği beslenme rutini onlara garip geliyordu. Aynı şekilde çevremdeki arkadaşlarım da bunu garipsiyordu ama ben kararlılığımı göstererek bu spora devam ettim. Şu an tüm çevrem fazlasıyla saygı duyuyor ve destekliyor.

İdolün olan Türk veya yabancı sporcular var mı?

-Bu sporda Türk olarak dünyanın da saygı duyduğu Mahmut Irmak, Hakan Gümüş gibi bu işin ustaları var. Kıbrıs'ta Murat Şenyiğit gibi bir efsane var fakat benim kategorim çok farklı. Şu an Türkiye'de "Men’s Physique" kategorisi çok yeni, henüz ikinci yılı. Bundan dolayı kategorimde idol olarak gösterebileceğim Türk şu an yok. Belki ilerİde bu kategoride yarışan benden daha genç arkadaşlarımın idolü ben olurum. Yabancı olarak idol gösterebileceğim isimler: Sergi Constance, Sadik Hadzovich, Lazar Angelov.



Bu yaşına kadar seni en çok heyecanlandıran başarı ne oldu?

-Geçtiğimiz ay Yalova'da düzenlenen Türkiye Milli Takımı seçmelerindeki şampiyonluğum beni çok heycanlandırdı. Videolarda da bunu çok net görebilirsiniz.

Vücut geliştirme dışında özel hayatında ne ile meşgul oluyorsun?


-Kuzey Kıbrıs'da SH Fit Zone isimli supplement mağzasının sahibiyim. Vücut geliştirme dışında genel olarak mağazamda müşterilerim ve danışanlarımla ilgilenirim. Akşamları ailem ve arkadaşlarımla vakit geçiririm.

"İki yıla kadar IFBB pro olmak istiyorum"


Hedeflerinden bahseder misin...

-Vücut geliştirme açısından baktığımda 2 yıla kadar IFBB pro olmak istiyorum. Şu anki en büyük hedefim bu. Eğtim hayatımda yükek lisans ve doktoramı bitirerek akademik yönümü de geliştirmek istiyorum.

"Vücut geliştirme spordan çok sanat dalıdır"

İnsanlar arasında vücut geliştirmenin spor dalı olmadığına dair çokça tartışmalar, iddialar yürütülüyor. Vücut geliştirme bir spor dalı mıdır?

-Evet vücut geliştirme bence spordan çok bir sanat dalıdır. İnsan kendi vücudunu işleyerek şekil veriyor ve gerçekten çok zor bir sanat dalı.



Çevrende sendeki bu azmi ve başarıyı görüp etkilenerek bu spora başlayan insanlar var mı?

-Evet var ve bu çok gurur verici. Sosyal medyada bulunan sporcu sayfalarımdan bununla ilgili çok güzel mesajlar alıyorum. Zaten benim de yapmaya çalıştığım bu. İnsanlara örnek olarak hayatlarına olumlu bir şekilde etki etmek. Vücut geliştirme insanın hayatının düzenli olmasını sağlıyor ve özgüveni arttırıyor .

"Şampiyonsan şampiyon kalmak zorundasın"

Türkiye'de son iki yılda 'Atletik Fizik' kategorisine ambargo koydun. İki yıldır seni şampiyon olarak görüyoruz. Bunun sırrını anlatabilir misin?

-Sırrı üzerindeki sorumluluğu bilerek bir an bile pes etmeden çalışmak çünkü şampiyonsan, şampiyon kalmak zorundasın.

"Dünya şampiyonu olmak istiyorum"

Bu yılın Türkiye şampiyonu olarak geçen yıl da Avrupada ikinci olmuştun. Yine bu kadar iddialı mısın, seni bu defa Avrupa'da şampiyon olarak görebilecek miyiz?

-Bu yıl daha da iddalıyım. Avrupa değil dünya şampiyonu olmak istiyorum.

Henüz bu sporun basamaklarına yeni adım atmış olduğun zamanlarda yaptığın hatalar neydi?

-En büyük hatam bu sporda en önemli makro besinin sadece proteinler oldugunu düşünmekti.

Türkiye'de vücut geliştirmeye verilen desteği yeterli buluyor musun?

-Kıbrıs'da ikamet ettiğimden doayı benim bu konuda yorum yapmam biraz yanlış olur. Bu konuda Türkiye'de vücut geliştirmeyle ilgilenenlerin yorum yapması daha doğru olur.

Seni en çok motive eden şey nedir?

-Her zaman 1 yıl sonra acaba vücudum nasıl olacak diye duşünüyorum ve bu beni inanılmaz motive ediyor.



Vücut geliştirme tamamen terk edildiğinde vücudun sarkacağı söylenir. Bu ne kadar doğru, bu spor bırakıldığında ne gibi değişiklikler olabilir?

-Vücut geliştirme tamamen terk edildiğinde eğer çok fazla bir kas kütleniz varsa deriniz bir miktar deforme olarak sarkacaktır. 140 kg bir kişinin 50 kg verdiğini düşünün Vücut geliştirmede bu bu kadar abartı olmasa da vücutta bir miktar deformasyon meydana gelır. Ama eğer kişi bilinçliyse ve yavaş yavaş kas kütlesini azaltarak bu sporu bırakırsa herhangi bır sıkıntı olmayacaktır.

Alkol, sigara kullanmak ve her istenileni yiyebilmek sence özgürlük müdür, yoksa gerçek özgürlük sporla mı başlar?

-Bu durum kişinin hayata bakış açısına göre değişkenlik gösterir ama bence evet sporla başlar.

"Bu sporu yapıyorsanız sevdiklerinizin değerini bilin"

Biraz vücut geliştirme sporunun zorluklarından bahseder misin...

-Ben bu soruya klasik cevapların dışında daha gerçekçi, herkesin karşılaşabileceği zorluklardan bahsederek başlamak istiyorum. Vücut geliştirmenin en büyük zorluğu dünyanın sizin etrafınızda dönmediğini fark edip çevrenizdekilerin size saygı duyduğu gibi onlara saygı duymayı öğrenip uygulamaktır. Vücut geliştirme ileri düzeyde yapıldığında insandan çok şey götürüyor. Çünkü bencil olmak zorunda kalıyorsunuz. Sanki dünya etrafınızda dönmek zorundaymış gibi oluyor. Antrenman vaktiniz, öğün vaktiniz... Çevrenizden insanlar yavaş yavaş azalıyor ve yalnız kalıyorsunuz. Başarma arzusu öyle bir duygu ki o an kimse sizin için değerli olmuyor. Sonra bakıyorsunuz ki aslında öyle değil. Başarılı olabilmek için çevrenizdeki herkese ihtiyacınız var. Bu sporu yapıyorsanız sevdiklenirinizin değerini bilin. Onlar olmasa başaramazsınız.

"Hayatımızda eğlenceye pek fazla yer yok"


-Bize insanlar dışarıdan baktığında olayın sadece spor salonuna gidip ağırlık kaldırıp üszerine protein tozu içerek böyle bir vücuda sahip olduğumuzu sanıyorlar. Bir de üzerine "Ben de o kadar protein tozu içsem ben de öyle olurum." diyerek sanki onlar da ayni işi yapıyor da olmuyormuş gibi davranıyorlar. Keşke bu kadar kolay olsa. Bu neye benziyor biliyor musunuz? Halı sahada futbol oynayan birinin Süper Lig'de futbol oynayan bir futbolcuyla kendini bir tutmasına. Bizler bu işe kendimizi adamış durumdayız. Evet bunu siz de yapabilirsiniz ama bazı şeyleri bilmeniz gerekiyor. Hayatımızda pek fazla eğlenceye yer yok. Gece hayatından eve geldiğiniz saatlerde aslında uyanıp kardiyoya çıkıyor olmanız gerekiyor.

Burak Köse

Haberin Devamı
YORUM YAZ