MENÜ

Üçlük profesörü

NBA şampiyonu San Antonio Spurs'ün 'Red Mamba' lakaplı şutörü Matt Bonner, FANATİK'e konuştu.

Üçlük profesörü

NBA şampiyonu San Antonio Spurs'ün 'Red Mamba' lakaplı şutörü Matt Bonner'a şampiyonluk öyküsünden gelecek planlarına, kariyerinin en unutulmaz anından 3.96 genel puan ortalamasıyla tamamladığı kolej kariyerine kadar birçok soru sorduk; kendine has üslubu ve tüm içtenliğiyle cevapladı. İşte Matt Bonner ve FANATİK'e anlattıkları...

Bir NBA şampiyonu ile sohbet etmek, paylaşmaya değer bir deneyim olsa gerek. San Antonio Spurs'ün NBA Global Games Etkinlikleri kapsamında 11 Ekim'de Fenerbahçe Ülker ile oynayacağı maç öncesi kulübün simgeleşmiş birçok ismi gibi, Matt Bonner ile de görüşme şansı buldum. Şu sıralar profesyonel kariyerine başladığı İtalya'da bulunan 'Red Mamba' lakaplı keskin şutör, NBA'in Avrupa ofisinin aracılığı ile, tele konferans metoduyla ofisimizi aradı ve kendisiyle keyifli bir sohbet gerçekleştirdik. Buradan buyrun:

Ahmet Melik SUBAŞI: Merhaba Matt, bizi kabul ettiğin için teşekkürler. Aslına bakarsan sana teşekkür etmek istediğim farklı bir konu daha var. Belki hatırlarsın, bu yılki NBA finalleri için düzenlenen medya gününde seninle saha içinde bir röportaj gerçekleştirmek üzereydik. Ancak biz başlamak üzereyken kulübün halkla ilişkiler birimi sürenin dolduğunu söylemişti. Sen 'üzgünüm' deyip gitmek üzere birkaç adım atmadan geri döndün ve elimi sıktın, tekrar özür diledin. Bu jestin dün gibi aklımda.

Matt Bonner: Rica ederim, sen de çok naziksin. Övgü dolu sözlerin için teşekkürler.

***

A.S: Harika bir sezon geçirdiniz. Normal sezonda 62 galibiyet, Play-Off maratonunun sonunda gelen NBA şampiyonluğu... Geçen sezonu kısaca özetler misin?

M.B: Kesinlikle zorlu bir sezon oldu. Biliyorsun geçen yıl NBA Finali'ni kıl payı kaybetmiştik. O kadar emek, zaman, hepsi 30 saniyede uçup gitmişti. Böyle bir sezonun ardından yeniden tepeye oynamak çok zor. Ancak biz bunu motivasyon aracı olarak kullandık ve NBA şampiyonluğuna ulaştık. Sezon boyu, saha içinde ve dışında hep aklımızda o uçup giden şampiyonluk vardı.

***

A.S:
NBA Finali'ne geri dönecek olursak... Sizin için göründüğünden daha kolay olmuş gibi görünüyor. Miami Heat beklenen çizgisinden çok uzaktaydı. Bu sizi şaşırttı mı?

M.B: Evet biraz şaşırdık tabi. Ancak ne olursa olsun, Miami Heat'e büyük saygı duyduk. Oynadıkları basketbola, tüm değerlerine seri boyunca muazzam saygı duyduk, onları asla küçümseyemezdik. Serinin beş maçının her birinde bu duruşu göstermeye çalıştık ve şampiyonluk geldi.

***

A.S: Yeni sezon ilginç olacak. Aaron Baynes dışında tüm takım, kulüple yeniden anlaştı. Becky Hammon, Ettore Messina gibi asistan koçlar kulübe katıldı. Yeni sezondan beklentileriniz neler?

M.B: Gelen iki yeni antrenör de çok iyi ve saygın kişiler. Koç Messina, dünya çapında ünlü ve başarılı biri. Ondan birçok şey öğreneceğimizi düşünüyorum. Hammon da harika bir kişilik, oyuncu ve antrenör. NBA'deki ilk kadın antrenör olacak. Büyük bir saygıyı hak etti. İyi iş çıkaracağını düşünüyorum. Bu sezon aynı çizgiyi sürdürmek ve her zaman olduğu gibi şampiyon olmak istiyoruz.

***

A.S: Peki bu yolda en büyük rakibiniz kim olur sence? Cavaliers?

M.B: Tek bir rakip olduğunu söylemek çok zor. Birçok iyi takı mvar. Doğu tarafı biraz ilginç olacak. LeBron'un Cleveland'a dönüşü, Chicago'nun Derrick Rose'la birlikte Pau Gasol'e kavuşması... Batı'ya baksan zaten geçen yıldan devam eden bir Oklahoma City Thunder, Los Angeles Clippers gibi takımlar var. Dahası Portland ve Phoenix de genç, iddialı ve sürprize açık ekipler. Dallas ve Houston her daim iddialı takımar oldular ve bu yıl da önemli bir tehdit teşkil edeceklerdir.

***

A.S:
Ligde en çok beğendiğin oyuncu kim? Kendin hariç ama!

M.B: (Gülüyor) Kendi takım arkadaşlarımdan söyleyebiliyor muyum?

***

A.S: Kesinlikle!

M.B: Ben büyük bir Tim Duncan hayranıyım kardeşim. Onunla birlikte oynamak, birlikte şampiyonluklar kazanmak, onun etkisine bir takım arkadaşı olarak şahit olmak tarif edilemez bir onur benim için.

***

A.S: Benim klasik sorularımdan biri geliyor. Aslında bu soruyu röportaj yaptığım tüm basketbolculara soruyorum ancak sana soruşum çok daha anlamlı olacak. Kolejdeki akademik kariyerini 3.96 gibi neredeyse kusursuz bir puan ortalamasıyla tamamladın. Eğer dünyada basketbol diye bir şey olmasaydı, Matt Bonner bugün nerede, ne iş yapıyor olurdu?

M.B: Vay vay vay... Çok derin bir soru! Muhtemelen okulda kalır ve akademisyen olurdum. Bilimle falan uğraşırdım. Ya da annem gibi öğretmenlik yapardım.

***

A.S: Branşın ne olurdu?

M.B: Matematik.

***

A.S: Senin tam bir sandviç avcısı olduğunu biliyoruz. Ekim ayında Fenerbahçe Ülker ile özel bir maç yapmak için Türkiye'ye geleceksiniz. Bu maça ve seyahate yaklaşımın nasıl? Belki duymuşsundur, bizim derin bir yemek kültürümüz ve çok acaip sandviçlerimiz vardır.

M.B: (Gülüyor) Bilmiyorum ama sabırsızım onu söyleyeyim. Türkiye'ye daha önce hiç gelmemiştim. İstanbul hakkında çok şey duydum ve okudum. Gelip tecrübe edeceğiz artık. Sandviçleriniz de umarım güzeldir.

***

A.S: Bekliyoruz, sandviçleri yedikten sonra da bir görüşelim.

M.B: Elbette tabi. Bloguma da yazacağım zaten merak etme (gülüyor).

***

A.S: Kariyerinin en unutulmaz anını söyleyebilir misin?

M.B: (Uzun uzun düşündükten sonra) Sanırım NBA'de çıktığım ilk maçın ilk saniyeleridir. Bir rüya resmen gerçek olmuştu.

***

A.S: Spurs'le bir yıllık sözleşme yeniledin. Gelecek yıl senin NBA'deki son sezonun mu olacak, emekliliği düşünüyor musun?

M.B: Yok hayır, emeklilik gibi bir planım yok. Vücudum el verdikçe basketbol oynamayı düşünüyorum.

***

A.S: Kariyerinde herhangi bir pişmanlığın, 'bugün olsa yapmazdım' dediğin bir hatan var mı?

M.B: Yok zannetmiyorum. Hayatım boyunca hep çok çalıştım, en iyiyi vermeye gayret ettim. Bu yüzden geriye dönük hiçbir soru işareti yok kafamda.

***

A.S: Uzun boyuna rağmen hayli keskin bir şutörsün. Bu kadar yüksek üçlük yüzdesi yakalayacak motivasyonu neye borçlusun? Maç öncesi yemeği gibi uğurların ya da sırların var mıdır?

M.B: Benim tek motivasyonum şampiyonluktur diyebilirim. Şampiyonluk yolunda takıma ne katabileceğime odaklanırım. 2 dakika mı süre aldım, 30 dakika mı aldım, fark etmiyor. Çıkıp en iyiyi yapmaya çalışıyorum.

****

A.S: NBA tarihinin en iyi üç oyuncusu kim sence?

M.B: Bill Russell, Michael Jordan... (Uzunca bir süre düşündü, hatta bir ara ''Çok zor bir soru sordun bak şimdi'' diyerek sitem bile etti ve yanıtladı) Kareem Abdul-Jabbar. Dört numaraya da Larry Bird'ü koy. Onsuz olmaz.

Matt Bonner kimdir?

Doğum tarihi / Yeri: 5 Nisan 1980 / New Hampshire

Boy: 2.08 metre

Kilo: 107 kg.

Kolej: Florida (1999-2003)

Draft: 2003 NBA Draftı, 2. tur 45. sıra, Chicago Bulls

Profesyonel kariyeri: Pallacanestro Messina (2003-2004), Toronto Raptors (2004-2006), San Antonio Spurs (2006-2014)

Başarıları: NBA şampiyonu (2007, 2014)

Ahmet Melik SUBAŞI / FANATİK ÖZEL

Haberin Devamı
YORUM YAZ