MENÜ

Yılmaz Özdil yazıyor

Usta kalem Yılmaz Özdil'in kendine has tarzıyla bu haftanın spor gündemine bakışı...

Yılmaz Özdil yazıyor

Hakemler niye yorumcu oluyor?

7’den 77’ye herkesin kendisini “otorite” zannettiği bi ülkede, zordur hakemlik yapmak.
***
Bünyamin Gezer...
Zoru başaranlardandı.
Kişiliği, karakteri, adaletli ve dirayetli yönetimiyle, hem temsil ettiği polislik mesleğinin, hem de hizmet ettiği futbol camiasının onur duyması gereken bir hakemdi. Hiç kirlenmedi.
***
Sürpriz bi karar aldı... En olgun döneminde, düdüğü astı. Yorumcu oluyor.
***
Ve, bismillah, daha ilk yorumunu yapmadan, kıyasıya eleştiriliyor. Neymiş efendim, para için yorumcu oluyormuş filan... Suç mudur? İnsanın tecrübesini, yıllardır verdiği emeği, fikrini, toplumla paylaşması, bunun karşılığında namusuyla para kazanması suç mudur?
***
Dünyada olduğu gibi, Türkiye’de de, doktor’un mühendis’in polis’in, kimyager’in hakem’lik yapmasına itiraz etmeyenler... Bu işin eğitimini alan, yıllarını futbola veren, ömrünü yeşil sahalarda geçiren aynı hakem’lerin futbol yorumcusu olmasına niye itiraz ediyor?
***
Bakın, size bi liste vereyim, sonra bi soru daha soracağım...
***
Erman Toroğlu, Ahmet Çakar, Bülent Yavuz, Mustafa Çulcu, Serdar Çakman, Selçuk Dereli, Cem Papila, İlhami Kaplan, Metin Tokat, Serdar Tatlı... Ve, son olarak Bünyamin Gezer.
***
Televizyon ekranlarında, gazete sayfalarında yorumculuk yapan hakemlerimiz bunlar.
***
Sorum şu:
Televizyon yöneticileri, gazete yöneticileri, neden hakemleri yorumcu yapıyor?
***
Çünkü...
Ukala dümbelekleri “hakemler yorumculuktan ne anlar?” diyor ama... Ukala dümbelekleri dahil, futbolla ilgisi olan herkes, “acaba hakemler ne diyecek?” diye merak ediyor!
***
Mesleği gazetecilik olan futbol yorumcuları, maalesef “amigo” gibi... En başta Şansal Büyüka, meslek ahlakına leke sürdürmeyen istisnaları tenzih ederim. Ancak, gazetecilerin çoğu, güya tarafsız ama, alenen tuttukları takımın borazanlığını yapıyorlar.
***
Teknik direktörler?
Onlarcası denedi, sadece Mustafa Denizli başarılı ve kalıcı olabildi. Başka örnek yok.
***
Eski futbolcular desen...
Rıdvan Dilmen, Ziya Şengül, Gökmen Özdenak, dördüncü sayabilir misiniz? Belki 100 tane eski futbolcu televizyonlarda gazetelerde yorum yapıyor... Rıdvan, Ziya Şengül ve Gökmen Özdenak’tan başka, hangisinin söylediği laf, gündem oluyor? Bu üç futbolcu yorumcu’dan başka, hangi futbolcu yorumcunun lafı sözü dinleniyor? Hangisinin yorumu akılda kalıyor?
***
Ne kokuyor, ne bulaşıyorlar.
Aman eski kulübümüze ayıp olmasın diye, kenardan kenardan, mıy mıy yorum yapıyorlar.
***
Kimse kusura bakmasın...
Eski futbolcular, bırak yorum yapmayı, iki lafı bir araya getirip cümle kuramıyor, cümle!
***
Üstelik.
Hadi bi soru daha... Kritik bi maç sonrasında, en başarılı futbolcu yorumcularından Rıdvan Dilmen’in ne diyeceğini mi merak ediyorsunuz, yoksa, Marcus Merk’in ne diyeceğini mi?
***
Herkes elini vicdanına koysun, öyle cevaplasın...
Erman Toroğlu konuşurken, futbolcu yorumcuyu kim dinler birader?
***
Gerçek budur.
Ukala dümbelekleri ağız burun kıvırıyor ama, hakemler en başarılı yorumcudur.

Neden Bursa!

CNNTürk’te değerli kardeşim Emre Tilev’in programına konuk oldum, “Futbol Federasyonu’na yalvarıyorum, Hırvatistan maçını İstanbul’da oynamayalım, mutlaka Bursa’da oynayalım, olmadı, Eskişehir’de oynayalım ” dedim.
***
Soru yağdı... Açalım biraz.
***
İnönü olmaz mı?
Sırf Çarşı gelse, muhteşem olur.
Saracoğlu olmaz mı?
Sırf Fenerliler gelse, şahane.
Ama, öyle olmuyor.
Arena’da gördük.
Sahaya hakim, en faça yerlere, sponsor seyircisi kuruluyor, çiğdem çitliyor... Sadece Galatasaray seyircisi değil, Fener, Beşiktaş, Trabzon seyircisi geliyor, herkes iyi niyetli ama, birbirlerini tanımadıkları için, birlikte maç seyretmedikleri için, organize olamıyorlar.
***
Organize...
Rakibi boğacak seyirci lazım.
***
İzmir olmaz mı?
Olmaz.
Atatürk Stadı 80 bin kişilik ama, arada atletizm pisti var, tribünler uzak, tezahürat uçup gidiyor. Üstelik, geçen seneki Buca macerası hariç, yıllardır Süper Lig’de yok İzmir... Göztepe’nin Karşıyaka’nın ateşli taraftarının bile organizasyon yeteneği eskisi gibi değil.
***
Trabzon olmaz mı?
Elbette olur.
Ama, kriz de olabilir.
Gürcistan maçını hatırlıyorsunuzdur mutlaka, milli takım yuhlanmıştı. Fenerbahçe’yle Trabzon arasındaki şike rahatsızlığı tatlıya bağlanmadan, Trabzon’a milli maç vermek, risktir.
***
Ankara olmaz mı?
Kayseri olmaz mı?
Sivas olmaz mı?
Antalya olmaz mı?
Gaziantep olmaz mı?
Milli takım sevgisinden bahsetmiyorum, milli takımı herkes seviyor... Milli takımı, koro gibi, 90 dakika, organize şekilde destekleyecek seyirciden bahsediyorum. Var mı oralarda?
***
Bursa biçilmiş kaftandır.
Almanya’yı orada bitirdik.
Hollanda’yı orada bitirdik.
İrlanda’yı orada bitirdik.
Play Off’un başkentidir.
***
Günler öncesinden biletleri alıp, tek boş koltuk bırakmadan, aralarına ahengi bozacak kimseyi sokmadan, organize şekilde tribünleri dolduracaklarından... Ve, zor dakikalarda teslim olup, sonuna kadar susmayacaklarından adım gibi eminim.
***
Bursa olmazsa, en güçlü adayım Eskişehir... İstanbul asla!

Avrasya marasonu!

Spor Bakanı Fikret Ünlü’yken... Avrasya Maratonu, Spor Bakanı Fikret Ünlü’nün startıyla başladı, Spor Bakanı Fikret Ünlü halk koşusuna katıldı.
***
Spor Bakanı Erdoğan Toprak’ken... Avrasya Maratonu, Spor Bakanı Erdoğan Toprak’ın startıyla başladı, Spor Bakanı Erdoğan Toprak halk koşusuna katıldı.
***
Spor Bakanı Mehmet Ali Şahin’ken... Avrasya Maratonu, Spor Bakanı Mehmet Ali Şahin’in startıyla başladı, Spor Bakanı Mehmet Ali Şahin halk koşusuna katıldı.
***
Spor Bakanı Murat Başesgioğlu’yken... Avrasya Maratonu, Spor Bakanı Murat Başesgioğlu’nun startıyla başladı, Spor Bakanı Murat Başesgioğlu halk koşusuna katıldı.
***
Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak’ken... Avrasya Maratonu, Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak’ın startıyla başladı, Spor Bakanı Faruk Nafiz Özak halk koşusuna katıldı.
***
Spor Bakanı Suat Kılıç...
Avrasya Maratonu’na katılmadı.
***
Avrasya Maratonu’nun sportif açıdan zaten kıymeti harbiyesi yoktu...
Siyasi açıdan da yok artık demek ki.

Kayseri mantı’ğı...

Önceki sene...
Basketbolda Cumhurbaşkanlığı Kupası, Ankara’da oynandı, Cumhurbaşkanı Ankara’da oturduğu halde maça gelmedi.
***
Geçen sene...
Dünya Basketbol Şampiyonası’na ev sahipliği yaptık, İstanbul’daki resmi açılış törenine Cumhurbaşkanı gelmedi. Ankara’da oturduğu için, belki Ankara’daki maça gelir diye düşünüldü ama, Ankara’daki maça da gelmedi. Kayseri’deki Avustralya-Ürdün maçına gitti.
***
Geçen sene...
Basketbolda Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali İstanbul’da oynandı, Cumhurbaşkanı gelmedi.
***
Bu sene...
Cumhurbaşkanı herhalde sadece Kayseri’deki maçlara geliyor diye, bu seneki Basketbol Cumhurbaşkanlığı Kupası Finali, Kayseri’de oynandı... Cumhurbaşkanı gene gelmedi!
***
Çünkü...
Hadisenin Kayseri’yle ilgisi yok. Elbette, doğum yeri olan, milletvekili seçildiği, baba ocağı Kayseri’nin reklamının yapılmasını ister ama, Cumhurbaşkanımızın sporla ilgisi yok.
***
Dolayısıyla...
Yağcılığın da alemi yok.

4

Haberin Devamı
YORUM YAZ