MENÜ

Yılmaz Özdil yazıyor

Usta kalem Yılmaz Özdil'in kendine has tarzıyla bu haftanın spor gündemine bakışı...

Yılmaz Özdil yazıyor

Seri cinayet

Dünyanın en iyi kadın basketbolcusu olarak gösterilen Diana Taurasi’yi rezalet ötesi doping kararıyla linç ettik, Avrupa Şampiyonu olması beklenen Fenerbahçe, elendi.

Peki ya erkekler?

Makarayı az geri saralım... Fenerbahçe, üçte üç galibiyetle grup birincisiydi. Birincilik için Olimpiakos, ikincilik için Valencia ile çekişiyordu. Bu şartlarda Litvanya’ya gitti. Hiçbir iddiası bulunmayan, grup sonuncusu Kaunas’ı yendiği taktirde, hem üst tura çıkmayı garantileyecek, hem de Valencia’yı devre dışına çıkarmış olacaktı... Bir hafta sonra oynayacağı Olimpiakos maçı, adeta formalite maçı haline gelecekti. Çünkü, Kaunas’ı yendikten sonra, Olimpiakos’a 14 sayı farkla yenilse bile, grup birincisi olacaktı.

Gel gör ki...

Kaunas maçına Christos Christodolou’yu, yani Yunanlı hakemi, başhakem olarak verdiler. Bir sonraki maçı Yunan takımı Olimpiakos’la oynayacağız, bir önceki maçın hakemi Yunanlı!

Yunanlı hakem, inanılmaz düdükler çaldı, 39 tane faul atışı kullandırdı Kaunas’a... Fener’e ise, sadece 11... Yunanlı hakem tarafından resmen kollanan Kaunas, 39 faul atışının 30’undan sayı buldu. Toplam 85 sayı attı, 30’u faulden... Uzatmada kılpayı yendiler Fenerbahçe’yi.

Böylece, üçüncü olarak elenmesine kesin gözüyle bakılan Valencia, gene potaya girmiş oldu.

Geldik Olimpiakos maçına...

Fenerbahçe yenerse, gene grup birincisi olacaktı. Ancak, yenilirse, ikincilik şansı bile riske girecekti. Çünkü, bir sonraki hafta İspanya’ya Valencia’ya gidecekti.

Gel gör ki...

Fenerbahçe-Olimpiakos maçına, iki tane İspanyol hakem verdiler. Bir bile değil, iki... Aynı basketbol maçına, aynı ülkeden iki hakemin verilmesi, neredeyse görülmüş şey değildi.

Bir sonraki maçı İspanyol Valencia’yla oynayacağız, bir önceki maçın iki hakemi İspanyol!

Fenerbahçe koçunun taktik hatalarına, İspanyol hakemlerin inanılmaz düdükleri eklenince, olanlar oldu, Olimpiakos’a da yenildi Fenerbahçe... Yunan-İspanyol ortaklığıyla resmen taca çıkarıldı yani... Birincilik bankoyken, tur bile mucizelere kaldı. Valencia’yı İspanya’da mutlaka yenmesi gerekiyor... Ama, siz bakın, yarınki maça da Yunanlı hakem vermesinler!

Bitmedi...

Gelelim Efes’e...

Efes Pilsen, İspanyol Real Madrid ve İtalyan Siena ile aynı gruptaydı. Birincilik için Real Madrid’le, ikincilik için Siena ile çekişiyordu. Real Madrid’i İstanbul’da yenseydi, hem üst tura çıkmayı garantileyecek, hem de Siena’yı devre dışına çıkarmış olacaktı. Hatta, Real Madrid’i bir sayı farkla bile yense, en azından ikincilik garanti olacaktı. Siena eleniyordu.

Gel gör ki...

Büyük bir tesadüf eseri (!) Real Madrid maçına İtalyan hakem verdiler. Bir sonraki maçımız İtalyan takımı Siena’yla, bir önceki maçın hakemi İtalyan!

İnanılmaz düdükler çaldı.
Efes, Real’e yenildi.

Kolu kanadı kırılmış vaziyette gitti İtalya’ya... Siena’yı yenerse, en azından, grup ikincisi olacak ve üst tura çıkacaktı. Zordu ama, imkânsız değildi.

Gel gör ki...

Siena maçına Yunan başhakem verdiler. Hem de kimi biliyor musunuz? Fenerbahçe’yi Kaunas maçında katleden Yunanlı hakem Christos Christodolou’yu!

En kritik anlarda inanılmaz düdükler çaldı, gardını düşürdü, yenildi ve elendi Efes.

Bir başka büyük tesadüf (!) neticesinde, Fenerbahçe’nin iki İspanyol hakem tarafından katledilerek Yunan takımı Olimpiakos’a yenildiği maçın, üçüncü hakemi de İtalyan’dı!

Rakipler...
Yunan, İspanyol, İtalyan.

Hakemler...
Yunan, İspanyol, İtalyan.

Eleyenler...
Yunan, İspanyol, İtalyan.

Elenen?
Biz.

İstersen Kobe Bryant’ı al.
Lobin yoksa, hikayesin.

Üstüne, dünyanın en iyi kadın basketbol-cusunu rezalet ötesi
doping kararıyla linç
eden ‘yerli’ yetkililerimizi
ilave et...
Emeğe yazık.

NOOBUMM

Avcı...
Hagi’yi de avladı.

Alt tarafı 4’üncü sezonu.

Daum’u...
Aragones’i
Zico’yu
Schuster’i
Aykut Kocaman’ı
Ertuğrul Sağlam’ı avladı.

Bülent Uygun’u...
Mesut Bakkal
Hakan Kutlu
Mehmet Özdilek
Yılmaz Vural
Muhsin Ertuğral
Güvenç Kurtar
Jose Couceiro
Giray Bulak
Josef Jarabinsky
Nurullah Sağlam
Erdoğan Arıca
Samet Aybaba
Tolunay Kafkas
Ünal Karaman
Ziya Doğan
Rıza Çalımbay
Yücel İldiz
Fuat Çapa’yı avladı.

Sadece ‘tek’ takımın teknik direktörlüğünü yapıp, böyle bi ‘koleksiyon’a sahip kimse yok.

Ne aslan bıraktı Avcı...
Ne kartal, ne kanarya.
Ne kangal, ne de timsah.
Uçanı kaçanı...
Alayını indiriyor!

Usta avcılar, safari çadırında sohbet ediyormuş. Kimi aslan vurdum diyormuş, kimi timsah... Biri yeni katılmış aralarına, adam yerine koymuyorlar, “İki tane noobum vurdum” demiş. Üstünde bile durmamışlar. Ertesi gün, gene sohbet, kimi aslan vurdum diyor, kimi kaplan... Bizimki gene, “İki tane noobum vurdum” demiş... Bu sefer merak edip, “Nedir bu noobum?” diye sormuşlar...
Bizimki anlatmış: “Valla ben elimde tüfek dolaşıyorum, çalıların arasından kara kara bi şeyler çıkıp, noo-bumm! noo-bumm! diye bağırıyor, ben de vuruyorum...”

Bir hayalim var

1998, Romanya Kupası kazandı.
1999, Romanya Şampiyonu oldu.
2000, Süper Kupa’yı kazandı.
2001, Şampiyonlar Ligi çeyrek final
2002, Türkiye Şampiyonu oldu.
2003, Türkiye Şampiyonu oldu.
2004, Ukrayna ligi ikincisi.
2005, Ukrayna Şampiyonu oldu.
2006, Ukrayna Şampiyonu oldu.
2007, Ukrayna ligi ikincisi.
2008, Ukrayna Şampiyonu oldu.
2009, UEFA Kupası kazandı.
2010, Ukrayna Şampiyonu oldu.
2011, Ukrayna liginde lider, büyük ihtimalle Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek finale çıkıyor.

14 sene...
Aralıksız başarı!

Lucescu bu.

Alex Ferguson’dan sonra, dünyanın en başarılı teknik direktörüdür... Hatta bence, çalıştırdığı takımları kıyaslarsak, Alex Ferguson’a bile basmıştır.

Daum...
1992, Almanya Şampiyonu
1995, Türkiye Şampiyonu
2003, Avusturya Şampiyonu
2004, Türkiye Şampiyonu
2005, Türkiye Şampiyonu.

Mustafa Denizli...
1988’de Türkiye Şampiyonu, 1989’da Şampiyon Kulüpler Kupası’nda yarı final oynadı, 1992’de Kupa Galipleri Kupası’nda çeyrek final oynadı, 2000’de Avrupa Şampiyonası’nda çeyrek final oynadı, 2001’de Türkiye Şampiyonu oldu, 2005’te Asya Şampiyonlar Ligi’nde çeyrek final oynadı, 2006’da İran ligi ikincisi oldu, 2009’da Türkiye Şampiyonu oldu.

Fatih Terim...
1991’de Akdeniz Oyunları finali oynadı, 1993’te Akdeniz Oyunları şampiyonu oldu, 1997, 1998, 1999, 2000’de Türkiye Şampiyonu oldu, 2000’de UEFA Kupası kazandı, 2001’de Fiorentina’yı İtalya Kupası’nda finale çıkardı, 2008’de Avrupa Şampiyonası üçüncüsü oldu.

Şenol Güneş...
2002 Dünya Kupası’nda yarı final oynadı, Dünya Kupası üçüncüsü oldu, bir sonraki sene, Konfederasyon Kupası üçüncüsü oldu.

Ertuğrul Sağlam, şampiyon oldu, şu anda da şampiyonluğa oynuyor, ancak, Bursa’ya sınıf atlatacak tecrübeye sahip olmadığı kesin; hissiyatımı söylüyorum, sezon sonunda büyük ihtimalle kulüp değiştirmek zorunda kalacak... Aykut Kocaman, şampiyonluğa oynuyor, ama, şampiyonluğa oynatan o mu, yoksa Aziz Yıldırım mı? Rijkaard olmadı, Hagi’yle de olmuyor. Schuster desen, güya görevinin başında ama, çoktan gittiğini hepimiz biliyoruz, seneye yok.

Bir hayalim var

Galatasaray’ı ve Beşiktaş’ı şampiyon yapan Lucescu, üç büyüğü tamamlamak için Fenerbahçe’nin direksiyonuna geçse... Beşiktaş’ı ve Fenerbahçe’yi şampiyon yapan Daum, üç büyüğü tamamlamak için Galatasaray’ın başına geçse... Galatasaray’ı Fenerbahçe’yi ve Beşiktaş’ı şampiyon yapan Mustafa Denizli, bir rekor daha kırmak için Bursa’nın teknik patronu olsa... Galatasaray’ı dört defa şampiyon yapan Fatih Terim, başarısının sadece Galatasaray ve milli takımla sınırlı olmadığını kanıtlamak için, Beşiktaş’ın başına geçse... Türk futbol tarihinin en büyük başarısını kazanan Şenol Güneş -bana göre- şampiyon yapacağı Trabzon’un direksiyonunda kalsa... 5 büyüğe 5 büyük!

Türkiye, Almanya, İtalya, Avusturya, Romanya, Ukrayna, İran, Kore ligleri tecrübesi olan... UEFA Kupalı, Süper Kupalı... Avrupa Futbol Şampiyonası, Konfederasyon Kupası, Dünya Kupası... Avrupa ve Asya Şampiyonlar ligi tecrübeleri bulunan... 5 büyük!

Torunlarımıza bile anlatmaz mıyız?

Haberin Devamı
YORUM YAZ